Maske Takmama Cezası İtiraz Dilekçesi Örneği

Koronavirüs tedbirleri dolayısıyla cezai yaptırım düzeyinde tutulan maske takmama cezası internet üzerinden sorgulanabiliyor. Maske takmama dolayısıyla cezai yaptırımla karşılaşan vatandaşlar, maske cezası sorgulama işlemini E-Devlet üzerinden de gerçekleştirebiliyor.

Bu nedenle kendisine ceza tebliğ edilen vatandaşlar cezaya karşı geçerli sebeplerini sunarak Sulh Ceza Hakimliklerine itirazda bulunabilir. Sulh Ceza Hakimliğine verilen itiraz dilekçeleri için herhangi bir harç/gider ödemesi yapılmamaktadır.

…………. NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE

İTİRAZ EDEN                  : (ad soyad tc kimlik numarası adres)

İTİRAZ EDİLEN KARAR : (kesinlen cezanın numarası ve tarihi, kararı veren makam)

TEBLİĞ TARİHİ              : (cezanın tarafınıza tebliğ edildiği tarih)

İTİRAZ KONUSU                          : Maske takılmadığı gerekçesi ile hakkımda ……….. tarafından düzenlenen …………. tarih, …………. Sıra ve ………. Karar defteri sıra numaralı idari para cezası yaptırım kararının itirazen iptali/kaldırılması talebidir.

AÇIKLAMALAR              :

USULE YÖNELİK İTİRAZLAR

Atılı eylem nedeniyle polis memurlarının idari para cezası kararı vermekte yetkileri yoktur. Şöyle ki:

Mevzuat incelendiğinde;

Umumi Hıfzıssıha Kanunu’nun 282. maddesine göre “Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, ikiyüzelli Türk Lirasından bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” hükmü,

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 294/2 fıkrasına göre “Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir.” hükmünün yer aldığı,

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “İdarî yaptırım kararı verme yetkisi” kenar başlıklı 22. maddesine göre ise ” (1)Kabahat dolayısıyla idarî yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idarî kurul, makam veya kamu görevlileri yetkilidir. (2)Kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amiri bu konuda yetkilidir” hükümlerinin yer aldığı,

Kanun maddeleri incelendiğinde Umumi Hıfzıssıha Kanunu’nun 282. maddesince idari para cezalarının mahalli mülki amirlerince verilebileceği, yetki devriyle mülki amirin bazı yetkilerini devredebileceği belirtilmiştir.

İtiraza konu edilen olayda ise kolluk görevlilerince sadece ihlal tespit tutanağı düzenlenip durumun mahalli mülki idare amirine havale edilmesi gerekirken, bizatihi idari para cezası verilmesi yoluna gidilmiş olup polislerin yetkisiz olması nedeniyle zikredilen kanun maddelerince kesilen idari para cezası kanuna aykırıdır.

Yargıtay 19.Ceza Dairesi’nin 14/12/2020 tarih ve 2020/ 5699 Esas – 2020 / 19579 Karar sayılı kararında ” … 1593 sayılı Kanun’un 27. maddesi kapsamında, Valinin (veya valiye bilvekale İl Sağlık Müdürünün) başkanlığında toplanan ve yasal bir heyet olan il umumi hıfzıssıhha meclisleri, il genelinde genel sağlığı tehdit eden sakıncaların giderilmesi amacıyla gerek kamunun gerekse gerçek ve tüzel kişilerin salgınla mücadelede uyması gereken tedbirleri almaya yetkili olduğu;

1593 sayılı Kanun’da, İl Umumi Hıfzıssıhha Meclislerinin genel sağlığı tehdit eden sakıncaları gidermek için alabilecekleri tedbirlerin; Kanun’un 72. maddesinde sınırlı sayıda yazılı tedbir türleriyle sınırlı olmadığı, ancak alınacak tedbirlerin Kanun’da yazılı çerçevede genel sağılığı tehdit eden sakıncaları gidermek maksadıyla tesis edilebileceği;

Bir il genelinde, solunum yoluyla çok hızlı şekilde insandan insana bulaşan COVID-19 hastalığının tespit edilmesi halinde, genel sağlığı tehdit eden sakıncalı bir durumla karşı karşıya kalındığının, dolayısıyla bu sakıncalı durumun giderilmesi amacıyla “maske takma yükümlülüğü” gibi tedbirlerin, Valinin (veya Valiye bilvekale İl Sağlık Müdürünün) başkanlığında toplanan il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınabilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmekle;

1593 sayılı Kanun’un 28. maddesi kapsamında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan bu kararların illerde icra edilmesi görevinin ise illerde Valilere verildiği anlaşılmaktadır.

Valilerin, 1593 sayılı Kanun’un 28. maddesi ile kendilerine verilen icra görevini yerine getirmek ve bulaşıcı ve salgın hastalıkla mücadelede etmek amacıyla il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan tedbirleri ve bu tedbirlere uyulmaması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanacağını, gerek ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gerekse il genelinde yaşayan halka usulüne uygun şekilde ilan etmesi – duyurması gerekmektedir.

5442 sayılı Kanun’un 66/1. maddesinde Valilerce kanunların verdiği yetkiye istinaden çıkarılan emirlere riayet etmeyenler hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi gereği idari para cezası uygulanacağı da açıkça hüküm altına alınmıştır.

Bu nedenlerle; il umumi hıfzıssıhha meclisi tarafından genel sağlığı tehdit eden sakıncaların giderilmesi maksadıyla alınmış olan “maske takma yükümlülüğü/tedbirinin” Valilerce il genelinde icra edilmesi için usulüne uygun şekilde duyurulması halinde; “maske takma tedbiri/yükümlülüğüne” aykırı davrananlar hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi kapsamında “emre aykırı davranış” nedeniyle idari yaptırım uygulanmasının hukuken mümkün olduğu değerlendirilmiştir” şeklinde içtihadı nedeniyle mezkur kararın hukuka aykırı olduğu Yargıtay tarafından kesin olarak ortaya konulmuştur.

Yerel mahkemeler nezdinde uygulamanın ne olduğu konusunda da, konuyla ilgili olarak emsal mahiyetteki Adana 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 25/06/2020 tarih ve 2751 Değişik iş sayılı kararı’na göre “1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 294/2 maddesinde anılı kanunda yazılı olan idari para cezalarının mahalli mülki amir tarafından verileceği belirtilmiştir. Yetki devri ile ilgili olarak Danıştay 8. Dairesi’nin 27 Şubat 2020 tarih ve 2016/2843 E. 2020/1329 K. sayılı kararında ‘Yetkili bir makamın, yetkilerinin bir kısmını başka bir makama devretmesi halinde; anılan devrin; kanunilik yani devre ilişkin yasal hükmün bulunması, aynı tüzel kişilik içinde yapılması, devredilen yetkinin kısmi olması, bir başka anlatımla Kanun’da yetkili kılınan makamın tüm yetkilerini devretmesinin mümkün olmaması, devredilen yetkinin hangi konuya ilişkin olduğu ve sınırlarının ne olduğunun açıkça belirlenmesi, yazılılık, yasaklanmamış olma ve ilgililere duyurulması gibi geçerlilik şartlarını taşıması gerekmektedir.

1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 282. maddesinin ihlal edilmesi durumunda kolluk görevlilerinin ancak ihlal tespit tutanağı düzenleyebileceği, kaldırılması istenilen idari yaptırım kararının kolluk görevlileri tarafından verildiği, anılı idari yaptırım kararının 1593 sayılı kanunun 294/2 maddesi uyarınca mahalli mülki amir tarafından verilmesi gerektiği, bu itibarla idari yaptırım kararının hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır” şeklindeki karardan da anlaşılacağı üzere yetki devri yapılmadığı halde polis memurlarının bu şekilde idari para cezası kesme yetkisi bulunmamaktadır.

ESASA İLİŞKİN İTİRAZLAR

Maske takılmasının temel amacı Covit-19’lu bir kişinin damlacık yoluyla başkasını enfekte etmesinin ve virüsün yayılımının önüne geçmektir. Yani maske maske takan kişi, kendindeki virüsün başkasına geçmesini engeller. Hal böyle iken şu ana kadar tarafıma Covit-19 teşhisi konulmadığı gibi virüsün belirtilerini de hissetmedim. Bu açıdan maskenin takılması benim açımdan şekli bir duruma haiz olduğundan mahiyeti itibariyle Covit19 taşıyıcısı olmadığımdan maske takmam konusundaki zorunluluk esnek olarak algılanmalı kesin ve koşulsuz bir olarak durum değerlendirilmemelidir. Sosyal bilinç algısı ile hukuki değer yargıları farklı kavramlar olup birbirleri ile karıştırılmamalıdır. Maske takmak sosyal bilincin gerektirdiği bir durum ise de zaruret hali nedeniyle anlık maskeyi çıkartmakla bilinç dışına çıkıldığı ve hukuki değer yargılarının hiçe sayıldığı iddia edilemez. Netice itibariyle Covit-19 hastası olmadığımdan tıbbi açıdan maske takmamla takmamam arasında bir fark bulunmadığından maske takmama nedeniyle kesilen idari para cezası da yersiz ve mesnetsizdir.

NETİCE VE TALEP         : Yukarıda izah edilen gerekçelerle ve re’sen gözetilecek sebeplerle ,

……….. tarafından düzenlenen …………. tarih, …………. Sıra ve ………. Karar defteri sıra numaralı idari para cezasının İTİRAZEN kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim. …/…./2021

……………………..

İtiraz Eden

Ad – Soyad

İmza