Antik Yunan’da Hukuk ve İlginç Davalar

Demosthones

Demosthones , Aristo ve Platon’un çağdaşı idi. Zengin bir kılıç ustasının oğlu olan Demosthones’e babasından yüklü bir miras kalmıştı. Demosthones, küçük olduğu için akrabaları mirasa el koymuşlardı. Ancak Demosthones, babasının mirasını onlardan geri almak istiyordu. Bunu yapabilmek için ülkenin en iyi avukatlarından ve hatiplerinden biri olmaya karar verdi. Ne var ki o kekeme idi. Kekemelikten kurtulması için çok çalışması gerekiyordu. Ağzına çakıl taşları alarak aynanın karşısında saatlerce konuşuyor ve deneme yapıyordu.

Yıllar sonra Demosthones, sonunda iyi bir hatip olmuştu. Artık mirası akrabalarından almak için dava açabilirdi. Aradan geçen yılların ardından Demosthones, akrabalarına karşı açtığı davayı etkili hitabı ile kazandı. Fakat babasının mirasını kendisine alma hakkı yoktu. Tüm mirası fakirlere dağıtmak zorundaydı. Bunu duyan insanlar neden bunca zahmete girip akrabalarından bu mirası aldığını sordu. Demosthones, babasının mirasının onursuz akrabalarında kalmasındansa fakirlere dağıtılmasını tercih edeceğini söylemişti.

Altı Bin Üyeli Mahkeme

Atina Sitesi’nin yargı müesseselerinden biri de hem özel hem de ceza davalarına bakan Helie veya Halk mahkemeleriydi. Atine Sitesi’nde demokratik gelişmenin bir eseri olmak üzere Solon tarafından kurulan bu mahkeme sitenin adli teşkilatında önemli bir yer tutmaktaydı. Üyelerine Heliast adı verilen bu yargı müessesesi, altı bin kişiden oluşurdu. Mahkemeye üye olabilmek için otuz yaşını tamamlamak, site hazinesine borçlu olmamak, ehliyete sahip olmak ve Atina Sitesi’nin vatandaşı olmak gerekirdi. Üyeler vatandaşlar arasından hiçbir bilgi ve ehliyet farkı gözetilmeksizin kura ile seçilirlerdi. Süresi dolan vatandaşlar tekrar üye seçilebilirdi.

Seçilen üyeler göreve başlamadan önce Ardettos Tepesinde toplanarak Halk Meclisi’yle “Beş Yüzler Meclisi”nin kanun ve karalarına göre vicdanlarına uyarak faaliyette bulunacaklarına yemin ederlerdi. Bunlara yaptıkları işlere karşılık gelen her gün için belirli bir ücret de verilirdi.

Halk mahkemesi önemli davalarda altı bin üyesiyle birlikte tam takım halinde faaliyette bulunurdu. Önemli olmayan davalarda ve özellikle işlerin çokluğu halinde bu kuruma üye yeminli altı bin hakim, on gruba ayrılarak davalara bakmaktaydı. Genellikle altı yüz üyelik gruplar, altı yüz hakimden kurulu daireler halinde yargı faaliyetinde bulunmaktaydı.