SOYBAĞININ HÜKÜMLERİ

 
SOYBAĞININ HÜKÜMLERİ
I.                   SOYBAĞININN VELAYET HAKKINA BAĞLI OLMAYAN HÜKÜMLERİ
1.       Soyadı
Çocuk ile ana ve babası  arsında soybağı kurulduğunda , ana ve baba evli ise, çocuk ailenin soyadını alacaktır. Ancak, ergin olmayan çocuğun evlat edinilmesi halinde, çocuk evlat edinenin soyadını taşır.
2.       Karşılıklı Yükümlülükler
Ana, baba ve çocuk ailenin huzur bütünlüğünün gerektirdiği şekilde birbirlerine yardım etmek, saygı ve anlayış
göstermek ve aile onurunu gözetmekle yükümlüdürler. Ana, baba ve çocuk arasında karşılıklı olarak öngörülen yükümlülüğün içeriğinin yardım etmei saygı ve anlayış gösterme ve aile onurunu gözteme tarzında somutlaştırıldığı
görülmektedir.
3.       Çocuk ile Kişisel İlişki Kurulması
Çocuk ile kişisel ilişki kurulması, velayet hakkına sahip olmayan veya çocuğun kendilerinden alındığı ana ve baba
açısından MK m. 323-324 hükümlerinde, üçüncü kişiler açısından ise, MK m. 325 hükmünde düzenlenmiştir. Hem ana babanın hem de üçüncü kişileri çocuk ile kişisel ilişki kurmaları ancak mahkeme kararıyla gerçekleşebilir.
a.       Ana ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması
i.                   Kural
MK m. 323, ana ve babadan her birine, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan
çocuk ile uygun nitelikte kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkını tanımaktadır.
ii.                 İçeriği
MK m. 323, bu amaca yönelik olarak kurulacak kişisel ilişkinin, ‘’uygun’’ nitelikte bir kişisel ilişki olmasını öngörmüştür. Kişisel ilişkisinin uygun olup olmadığının belirlenmesinde, kural olarak, somut durumun şartları esas tutulacaktır. Ancak, daima çocuğun yararının, ana ve babanın yararına nazaran ön planda tutulması gerekir.
iii.               Sınırları
MK m. 324/f.1 uyarınca, kişisel ilişki kurma hakkının kullanılmasında, ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemkten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Çocukla kişisel ilişki kurulması hususunda ana baba açısından söz konusu olan bu yükümlülüğün
ihlalinin yanında, kişisel ilişki kurulması sebebiyle çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana babanın çocukla ciddi olarak ilgilenmemeleri ya da diğer önemli sebeplerin bulunması halinde, ana babanın çocukla kişisel ilişki kurma
hakkı red edilme veya sona erdirilebilme sebebi olarak öngörülmüştür. (MK m. 324/f.2)
b.      Üçüncü kişilerin çocukla kişisel ilişki kurması
Ana babanın çocukla kişisel ilişki kurma hakkının yanında, belirli şartlara üçüncü kişiler de çocuk
ile kişisel ilişki kurma hakkına sahip olabilirler. MK m. 325/f.1: ‘’Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da
tanınabilir’’.
4.       Ana Babanın Çocukların Bakım ve Eğitim Giderlerini Karşılama Yükümlülüğü
a.       İçeriği
MK m. 327/f.1 hükmüne göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli dgiderleri karşılama
ana ve babanın yükümlülüğü ndedir. Ana baba, velayet hakkına sahip olmasalar bile, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülüğü altındadırlar. Bu yükümlülük, ana ve babaya birlikte aittir. (MK m. 185/f.2)
b.     Süresi
Ana babanın bakım ve eğitm giderlerini karşılama yükümlüğü, kural olarak, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (MK m. 328/f.1). Ancak MK m. 328/f.2 hükmü, çocuğun ergin olmasına rağmen eğitiminin devam etmesi halinde, ana ve babanın, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülüğünün devam edeceğini öngörmüştür.
c.       Ana babanın çocuk mallarını harcama yetkisi
Çocuğun kişisel gelirinin, bakım ve eğitim giderleri için harcanması mümkün ise de, ana babanın çocuğun mallarından harcama yapabilmesi, MK m. 327/f.2 şartlarının gerçekleşmesine bağlıdır. Dolayısıyla, kural olarak, ana baba kendi malvarlığından harcama yapmak zorundadırlar. MK m. 327/f.2 hükmü uyarınca, ana babanın çocuğun mallarından onun bakım ve eğitimine yetecek belli bir miktarın harcayabilmesi, ancak hakim izniyle mümkündür. Hakimin bu hususta izin verebimesi için, ana babanın yoksul olması veya çocuğun özel durumunun
olağanüstü harcamalar yapılmasını gerektirmesi ya da olağan dışı herhangi bir sebebin bulunması gerekir.
d.      Dava hakkı
Ana veya babanın veya her ikisinin bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmemeleri halindei çocuk nafaka davası açma hakkına sahiptir. Bununla beraber, ana veya babaya da, yükümlüğünü yerine getirmeyen diğerine karşı çocuk adına dava açma hakkı tanınmıştır.
e.      Nafaka miktarının takdiri
Çocuğun bakım ve eğitim giderlerinin karşılanması için açılacak nafaka davasında, ödenecek nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarı belirlenirken, varsa çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur (MK: m 330/f.1). Bu çerçevede,
nafaka, kural olarak irat şeklinde belirlenecektir. MK m. 330/f.2 irat şeklinde belirlenen nafakanın, her ay peşin olarak ödeneceği öngörmüştür.
f.       Ana ve babanın güvence vermesi
Ana ve babanın nafaka yükümlülüğünü yerine getirmemeleri halinde, çocuk bakım ve eğitimi açısından ortaya
çıkabilecek olumsuz sonuçların engellenebilmesi için. MK m. 334 hükmünde ana ve babadan güvence istenmesine olanak tanınmıştır. Anılan hükme göre, ‘’ Ana ve babadan nafaka yükümlülüklerini sürekli olarak ve ısrarla yerine getirmezlerse ya da kaçma hazırlığı içinde bulundukları, mallarını gelişigüzel harcadıkları veya heba ettikleri kabul edilebilirse hakim, gelecekteki afaka yükümlülüklerie ilişki olarak uygu bir güvencenin sağlanmasına veya gerektiğinde diğer önlemlerin alınmasına karar verebilir’’.
II.                SOYBAĞININ VELAYET HAKKINA BAĞLI HÜKÜMLERİ
1.       Velayet Hakkının Tanımı
Velayet hakkı, ana babanın, kural olarak küçüklerin, istisnai olarak da kısıtlıların bakım ve korunmalarının sağlanması amacıyla, onların kişi ve malları üzerinde sahip oldukları görev, yetki ve hakların bütününü ifade eder.
2.       Velayete Tabi Olan ve Velayet Hakkına Sahip Kişiler
Velayet hakkı, aralarında soybağının bulunmasına bağlı ana babaya ait bir hak olarak, sadece çocuklar üzerinde söz konusu olur. MK m. 335 uyarınca, kural olarak ergin olmayan çocuklar, istisnai olarak da ergin çocuklar velayet altıa bulunur. MK m. 335 hükmüe göre, ‘’ Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınmaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar’’.
            Kural olarak, evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.
Velayet hakkı, kural olarak, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Bununla beraber, çocuğun
ergin olmasından önce, velayet hakkına sahip olan kişinin ölümü, velayet hakkının kaldırılması (MK m. 348), boşanma halinde çocuğun bırakılmaması da velayet hakkının sona ermesine yol açar. Çocuk ergin olmakla beraber,
kısıtlanırsa, hakim, kural olarak ana babanın çocuk üzerindeki velayet hakkının devamıa karar verecektir. Acak, hakim gerekli görürse, kısıtlaa çocuğu vesayet altıa koulmasına ve kendisine vasi atanmasına da karar verebilir.
3.       Velayet Hakkının Kullanılması
Velayet hakkı, kişiye sıkı surette bağlı hak niteliğinde bir mutlak haktır. Bu niteliği itibariyle, başkasına devredilmesi mümkün olmadığı gibi, velayet hakkından feragat edilmesi de mümkün değildir. Keza, velayet hakkı, yasal sebepler olmadıkça ana ve babadan alınamaz. Dolayısıyla, Medeni Kanun velayet hakkının çocuğun yararına
kullanılmasının söz konusu olmadığı hallerde velayet hakkının kaldırılmasına olanak tanımıştır (MK m. 348).
Velayet hakkı, ana ve babaya birlikte ait olduğundai ana ve babanın velayet hakkı birbirinden bağımsız ve her birine bireysel olarak tanınmıştır. Medeni Kanun, ana ve babanın velayet hakkının birlikte kullanılmasını öngörmüştür (MK m. 336/f.1). Bu hüküm uyarınca, ana baba, velayet hakkının kapsamına giren her konuda yani
çocuğun bakım, eğitim, koruma ihtiyaçlarının karşılanması, kişiliğine özen gösterilmesi, çocuğun temsil edilmesi ve mallarının yönetilmesi husularında birlikte hareket edeceklerdir.
4.       Velayet Hakkının Kapsamı
a.       Genel Olarak
Velayet hakkına sahip ana babanın hakları, yetkileri ve görevleri ile çocuğun velayet hakkına sahip ana babasına karşı olan yükümlülükleri, genel olarak MK m. 339 hükmünde belirtilmiştir. MK m. 339 ve devamındaki hükümler gözönünde tutulduğunda velayet hakkının içeriğinde aşağıda yer alan hak ve yükümlülüklerin bulunduğu
görülmektedir.
MK m. 339/f.1: ‘’Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar’’.
b.      Velayet hakkının kullanılmasında çocuğun düşüncesinin alınması
MK m. 339/f.3: “Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğinde onun düşüncesini göz önünde tutarlar’’.
c.       Çocuğun ana ve babasının sözünü dinleme yükümlülüğü
Ana ve babanın velayetten kaynaklanan haklarının kullanılması ve görevlerinin yerine getirilmesi, önemli
ölçüde çocuğun ana ve babanın talimatlarına uymasına bağlıdır. MK m. 339/f.2: ‘’Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.
d.      Velayet hakkının çocuğun medeni durumu ile ilgili hükümleri
i.                         Çocuğa öz ad koyulması
ii.                 Çocuğun Yerleşim yerinin belirlenmesi
e.       Çocuğun Eğitimi
MK m. 340/f.1’ de alan ‘’ ana ve baba, çıocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar’’. MK m. 340/f.2 ‘de ‘’ Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel özürlü olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve mesleki bir eğitim sağlarlar’’ hükmüne yer verilmiştir. Çocuğun dini eğitimini belirleme hakkı da velayet hakkına bağlı ana ve babaya aittir (MK m. 341/f.1)
f.       Çocuğun fiil ehliyeti ve temsil edilmesi
MK m. 343/f.1’de ‘’Velayet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir’’ hükmü yer almaktadır.
Ana ve babanın birlikte velayet hakkına sahip olduğu durumlarda, çocuğun temsili de ana ve baba tarafından birlikte gerçekleştirilmelidir. Diğer bir ifadeyle, çocuk adına yapılacak hukuki işlemlerde her ikisinin de rızasının bulunması gerekir. Bununla beraber, iyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler (MK m. 342/f.2).
Ana babanın, yaal temsilci sıfatıyla çocuk adına yaptığı hukuki işlemlerden doğan borçlardan, ana ve babanın çocuk mallar üzerindeki haklarına bakılmaksızın, çocuk kendi malvarlığı ile sorumludur (MK m. 343/f.2)
g.       Çocuğun aileyi temsil etmesi
MK m. 344 hükmü, belirli şartlarla, çocuğa aile birliği için yaptığı işlemlerle ana babasını borç altına sokması olanağını tanımıştır. MK m. 344 hükmüne göre, velayet altındaki çocuk, ayırt etme gücüne sahip olduğu takdirde, ana ve babanın rızasıyla aile adına hukuki işlemler yapabilecektir. Çocuğun aileyi temsil etmesi için, ayırt etme gücüne sahip olması ve ana babanın çocuğa temsil yetkisi tanımış olmaları yeterlidir.
h.      Çocuk ile ana ve babası arasındaki hukuki işlemler
MK m. 345 hükmüne göre ‘’ Çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın mmenfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukuki işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hakimin onayına bağlıdır’’.
MK m. 345 hükmü kapsamında, hem çocuk ile ana baba arasında yapılan veya ana babanın çocuğu
temsilen kendileriyle yaptığı işlemler hem de çocuğun ya da çocuk adına ana babanın üçüncü kişilerle yaptığı ve çocuğu ana baba yararına borç altına sokan işlemler yer alır. Bu hallerde, ana baba ile çocuk arasında çıkar çatışması bulunduğu düşünülerek, yapılan işlemin çocuğu borç altına sokabilmesi için işleme bir kayyımın katılması ve hakimin onayı aranmıştır. Ana babanın çocuğa ait bir malı satın almaları birinci duruma, çocuğun ana babanın borcuna temnat göstermesi (kefil olması, ipotek tesis etmesi) ikinci duruma örek teşkil eder.

Ana ve babanın çocuk mallarına ilişkin hak ve yükümlülükleri
aa.       Ana ve babanın çocuk mallarını yönetme ve kullanma hakkı
Çocuk mallarının yönetilmesi ana ve baba için hem hak hem yükümlülük olarark düzenlenmiştir. Nitekim, MK m. 352/f.1’de ‘’Ana ve baba, velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak hesap ve güvence vermezler’’.
Çocuk mallarını yönetme hakkı, malların yönetilmesine ilişkin tüm hukuki işlemlerri yapma yetkisini verir. Vasiden farklı olarak ana babanın çocuk mallarındaki tasarrufları için, kural olarak, hakim iznine ihtiyaçları yoktur (MK m. 342/f.3)
Ana ve baba yönetme hakkına sahip olduğu zilyedliğinde bulunan çocuk mallarını kullanabilirler (MK m. 354).
bb.       Çocuk mallarının sarfı
MK m. 355: ‘’ Ana ve baba, çocuk mallarının gelirlerin öncelikle çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve
eğitimi için; hakkaniyete uyduğu ölçüde de aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere sarfedebilirler’’.
cc.       Ana ve babanın kısmen veya tamamen yönetim ve kullanma hakkına sahip olmadığı çocukmalları
MK m. 357-359 hükümlerinde belirli malların ana ve babanın yönetim ve kullanma hakkının kapsamı dışında çıkarıldığı görülmektedir. Bunlar MK m. 357 hükmünün kenar başığında da belirtildiği üzere, çocuğun serbest malları olarak nitelendirilmektedir.
aaa.     Çocuğa yapılaan karşılıksız kazandırmalar 
MK m. 357/f.1 uyarıca, aa ve baba faiz getiren yartırım veya tasarruf hesabı açılmak üzere ya da açıkça ana ve babanın kullanmaması koşuluyla çocuğa yapılan kazandırmaların gelirlerini kendi menfaatlerine sarfeemezler.
Bu nitelikteki kazandırmalar da, ana ve babanın yönetim hakkının kapsamında yer alır. Ancak kazandırmayı yapan, kazandırma sırasında açıkça belirtmek suretiyle yapılan kazandırma üzerinde ana ve babanın yönetim hakkını da kaldırabilir (MK m. 357/f.2)
bbb. Saklı Pay
MK m. 358 hükmüne göre, ölüme bağlı tasarruf yoluyla çocuğun saklı payı ana ve babanın yönetimi
dışında bırakılabilir.
ccc.      Meslek veya sanat için verilen mal ve kişisel kazanç
Çocuğun meslek veya sanat için verilen mal ve kişisel kazancının durumu MK m. 259’ da düzenlenmiştir. Çocuk ana ve babasıyla aynı evde yaşasın ya da ayrı otursun, ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraşması için çocuğa kendi malından verilen kısmın veya kendi kişisel kazancının yönetim ve bunlardan
yararlanma hakkı çocuğa aittir. Ancak, çocuk, ana ve babasıyla aynı evde yaşıyorsa, ana ve baba ondan kendisinin bakımı için uygun bir katkıda bulunmasını isteyebileceklerdir.
dd.       Yönetimin sona ermesi ve ana ile babanın sorumluluğu
Ana ve babanın sorumluluğu açısından iki sınırlama öngörülmüştür. Bu sınırlandırmaların ilki,
ana ve baba, dürüstlük kuralına uygun olarak başkasına devrettikleri malların yerine sadece aldıkları karşılığı geri vermekle yükümlü olmalarıdır (MK m. 363/f.2), Dğeri ise, ana ve babanın kanuna uygun olarak çocuk veya aile için
yaptıkları harcamalardan dolayı tazminatla yükümlü tutulmamalarıdır (MK m. 363/f.3).
5.       Çocuğun ana ve Babasına Karşı Korunması
a.       Çocuğun kişiliğinin korunmasına ilişkin önlemler
i.        Genel olarak
MK m. 346 hükmünde, ‘’Koruma önlemleri’’ kenar başlığı altında genel bir hükme yer verilmiştir.
Buna göre, ‘’ Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hakim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır’’.
ii.                 Çocukların Yerleştirilmesi
MK. M. 347/f.1 uyarınca, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk
manen terk edilmiş halde kalırsa hakim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Hükümde belirtildiği üzere, çocuğun ana ve babdan alınabilmesi için bedensel ve zihinsel gelişmesinin tehlikede bulunması veya manen terk edilmiş olması gerekir.
iii.               Çocuğun mallarına ilişkin önlemler
aa.             Genel olarak
MK m. 360/f.1, çocuğun kişiliğinin korunmasına ilişkin MK m. 346 hükmüne paralel şekilde, ana ve babanın çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermemeleri halinde, hakime çocuk mallarının korunması için uygun önlemleri alma olanağını tanımıştır.
bb. Çocuk mallarının yönetiminin ana ve babadan alınması
Çocuk mallarının tehlikeye düşmesi hakimin MK m. 360 uyarınca aldığı önlemlere rağmen engellenemiyorsa, çocuk mallarının yönetiminin ana ve babadan alınarak bir kayyıma devredilmesi karar verilebilir (MK m. 361/f.1). Bu halde, ana ve babanın çocuk mallrı üzerindeki yönetim hakkı sona erecektir. MK m. 361/f.2 hükmü, çocuğun yönetimi ana ve babaya ait olmayan serbest malları tehlikeye düştüğünde de, yönetimin kayyına devredilmesine karar verilebilmesine olanak tanınmaktadır.
6.       Velayetin Kaldırılması
Ana ve babanın velayet hakkının amacına uygun kullanılmaması halinde, MK m. 348/f.1;’e före ‘’ Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınmaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa’’ velayetin kaldırılmasına karar verilebilecektir.
a.       Velayetin kaldırılmasının şartları
i.                  Ana ve babanın deneyimsizliğii, hastalığı, özürlü olmasıi başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gerği gibi yerine getirememesi (MK m. 348/b.1)
ii.                 Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması (MK m. 348/b.2)

Medeni Hukuk


Önerilen Kaynaklar
1. AKINTÜRK, Turgut: Türk Medeni Hukuku, C.II, Aile Hukuku, 12. Bası, İstanbul
2. AKİPEK, Jale G. AKINTÜRK, Turgut: Türk Medenî Hukuku, C.I, Başlangıç Hükümleri-Kişiler Hukuku, İstanbul
3. AKYOL, Şener, Medeni Hukuka Giriş, İstanbul
4. DURAL, Mustafa/ÖĞÜZ, Tufan/GÜMÜŞ, Alper: Türk Özel Hukuku, C. III, Aile Hukuku, 4. Bası, İstanbul
5. DURAL, Mustafa/ÖĞÜZ, Tufan: Türk Özel Hukuku, C. II, Kişiler Hukuku, İstanbul
6. DURAL, Mustafa/SARI, Suat: Türk Özel Hukuku, C. I, Temel Kavramlar ve Medeni Kanunun Başlangıç Hükümleri, İstanbul
Dersin Amacı
Medeni Hukuk dersi; Başlangıç Hükümleri, Kişiler Hukuku ve Aile hukuku ana başlıkları genel hukuk ilkeleri, hukukun temel kavramlarına gerçek ve tüzel kişilerde, kişiliğin kazanılması, kişiliğin sona ermesi, hak ve fiil ehliyetine sahip olma, kişiliğin korunması, ad ve adın korunması yolları, yerleşim yeri ve gerçek kişilerin hısımlık ilişkileri, toplumun temeli olan aileyi oluşturan kişilerin aralarındaki hukuki ilişkileri düzenleyen kuralların ayrıntılı olarak incelenmesini amaçlamaktadır.
Dersin Öğrenme Kazanımları
1  Medenî Hukuk kavramlarını açıklayabilme.2  Başlangıç Hükümlerini ve hukukun genel ilkelerini, diğer hukuk dallarındaki hukukî ihtilaf/sorunlar ile ilgilendirebilme.3  Medeni Hukuk dersinin kapsamına giren konularda hukuku uygulayabilme.4  Medeni Hukuk kurallarının uygulanacağı konularda hangi hukuk kuralı/larının uygulanacağı konusunda doğru karar verebilme.5  Medeni Hukuk alanındaki kanuni düzenlemeleri, medeni hukuk yanında diğer hukuk dallarında da olaya uygulayabilme.6  Medeni Hukuk alanındaki mevzuat nedeniyle uygulamada ortaya çıkan sorunları tespit edebilme.7  Medeni Hukuk kurallarının eksiklikleri sebebiyle uygulamada ortaya çıkan sorunlara doktrindeki görüşleri de dikkate alarak çözüm önerileri üretebilme.