Ceza Muhakemesi Hukuku Pratik Soru ve Cevapları 3
Ceza Muhakemesi Hukuku Pratik Çalışması 3
Olay 3
Almanya Büyük Elçiliği binasında şoför olarak çalışan Selim, kendisini terk eden sevgilisine öfkelenerek ona ait motosikleti parçalar. Sevgilisi Selim’den şikayetçi olur. Savcı Şeyhmus Selim’in diplomasi dokunulmazlığından yararlandığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir.
- Savcı Şeyhmus’un kovuşturmaya yer olmadığı kararını değerlendiriniz.
Ceza Muhakemesi kural olarak ülkede suç işleyen herkese uygulanır. Diploması dokunulmazlığı bu kuralın istisnasıdır. Diplomatik dokunulmazlık diplomasi görevlisinin göz altına alınmasını, tutuklanmasını, üzerlerinin aranmasını engeller. Bu diplomatik dokunulmazlıktan yararlanacak görevliler: Büyükelçi, elçi, maslahatgüzar, sefaret müsteşarı, katipleri, ataşeleri, yardımcıları, elçilik rahibi, doktor, hukuk müşaviri, kançılarya memurları, bunların eşleri, çocukları ve ailelerin diğer üyeleridir.
Olayda şoförün diplomatik dokunulmazlığı yoktur. Büyükelçilikte olması da diplomatik dokunulmazlık sağlamaz. Dokunulmazlığı olmadığına göre artık normal bir vatandaş olarak muhakemesini inceleyelim. Şoför mala zarar verme suçunu işlemiştir. Takibi şikayete bağlı bir suçtur. Olayda sevgilisinin şikayetinin olması gerekir. İzin olmadığı için kovuşturmaya yer olmadığı kararı hatalıdır.
- Selim hakkında mala zarar verme suçundan kamu davası açılır. Şikayetçi sevgilisi, şikayetinden vazgeçtiğini bildirir; ancak sanık Selim arkadaşına ne demesi gerektiği konusunda danışır. Arkadaşı “Erkek adam bunu gururuna yediremez kardeşim, kabul etme!” der. Bunun üzerine Selim şikayetten vazgeçilmesi kabul etmez. Bu durumun yargılamaya etkisi ne olur?
Şikayet hakkından feragat ve şikayetten vazgeçme mümkündür. Yapılmış şikayetin suçtan zarar gören kişi veya kanuni temsilci tarafından geçersiz sayılmasının istenmesine şikayetten vazgeçme denir. Şikayetten vazgeçme iki taraflı bir işlemdir. Geçerli olabilmesi için, bunun sanık tarafından kabul edilmesi gerekir. (TCK 73/6)
Olayda sanığın şikayetten vazgeçilmesini kabul etmemesi şikayetten vazgeçmeye engel olur. Bu durumda şikayet devam ettiği için yargılamaya devam olunur.
Olay 4
Devlet Su İşleri Müdürlüğünde işçi olarak çalışan Ahmet, Ali ve Aliye Mali İşler Müdürü Eda’nın maaşlarından haberleri olmaksızın kesintiler yaptığını öğrenir. Bunun üzerine Eda ile konuşmaya karar verirler. Haklarını almak istediklerini, bunu yapamayacağını belirtirler. Buna rağmen Eda “benim arkamda kim var biliyor musunuz?, dua edin elinize geçen parayı veriyorum. Onu bile hak etmiyorsunuz. Ağzınızı açarsanız adresleriniz bizde mevcut, arkamdakilerle görüşürsünüz!” diyerek tehdit eder.
Olaydan yedi ay sonra Ahmet DSİ’ye Eda hakkında şikayette bulunur. DSİ derhal şikayeti Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Savcı Şeyhmus yanlış makama şikayetin yapılması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir.
Sonradan Ahmet öğrenir ki iş arkadaşı Ali ve Aliye de benzer konuşmalara ilişkin DSİ’ye Eda hakkında şikayette bulunmuştur. Savcı Şeyhmus Ahmet’in şikayette süreyi kaçırması sebebiyle Ali ve Aliye’nin şikayet haklarının düştüğünü söyler.
- Savcı Şeyhmus’un yanlış makama şikayetin yapılması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı yerinde midir?
CMK 158/4 “Bir kamu görevlisinin yürütülmesi ile bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikayet gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.”
Yanlış merciye yapılan şikayet başvurusu hukuksal anlamda yeterliliği olmayan vatandaşın hak kaybına uğramaması, mağdur edilmemesi adına idare doğru merciyi tespit edip ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Bu nedenle savcının KYOK kararı yerinde değildir.
- Savcı Şeyhmus Ahmet’in şikayette süreyi kaçırması sebebiyle Ali ve Aliye’nin şikayet haklarının düştüğünü söylemesi yerinde midir?
TCK 73/3 Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi 6 aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez. Birinin süreyi kaçırması diğerlerini bağlamaz. Diğerlerinin hakkı muhafaza altındadır.
Olay 5
Hakim Eylül adliyeden çıktığı esnada yolda Berkalp’in kendisine çarpması sonucu çok sinirlenir. “Önüne baksana, karşında hakim var!” diyerek Berkalp’e bağırır. Ardından Berkalp’in agresif tavırlarına dayanamayarak ona tokat atar. Bunun üzerine Berkalp hakim Eylül’den şikayetçi olur. Eylül hakkında açılan kamu davasına bakan arkadaşı Hakim Yağmur Eylül’ün hakim olması sebebiyle HSK’dan soruşturma izni bulunmaması sebebiyle durma kararı verir.
Olayda Hakim Yağmur’un durma kararı yerinde midir?
Olayda suçu işleyen hakim olduğu için memurlar hakkındaki soruşturma/kovuşturma prosedüründen farklı bir durum vardır. İstisnai durumdur.
HSK madde 82. “Hakim ve savcıların görevden doğan veya görev sırasında işlenen suçları, sıfat ve görevleri gereğince uymayan tutum ve davranışları nedeniyle haklarında inceleme ve soruşturma yapılması adalet bakanlığının iznine bağlıdır.”
İzinin istisnaları:
- Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren suçüstü hali
- CMK 161/8’de belirtilen TCK maddelerinin işlenmesi halinde direk soruşturma açılabilir.
Olayımızda yukarıdaki madde uygulanmayacaktır. Çünkü hakim kişisel bir suç işlemiştir. Görevden doğan veya görev sırasında işlenen bir suç yoktur. Hal böyle iken hakim ve savcıların kişisel suçları ile ilgili soruşturmalarında en yakın ağır ceza mahkemesinde görevli cumhuriyet başsavcılığına gidiliğ soruşturma başlatılabilir. Olaydaki durma kararı yerinde değildir.
Çok farklı bir bakış açısı hukuku hep merak etmişimdir. Sizi yakından takip edeceğim.
Bilgilendirici yazı için teşekkürler.