Ceza Genel Hukuku Ders Notları 3

CEZA İLİŞKİSİNİ DÜŞÜREN NEDENLER
ÖLÜM: Sanığın ölümü halinde, hakim re’sen davanın düşürülmesine karar verir. Sanığın ölümü ile davanın düşürülmesi diğer sanıkları etkilemez. Dolayısıyla diğer sanıklar hakkında dava devam edecektir. Hükümlünün ölümü halinde, önceden hükmedilmiş olan hapis cezasının infazı mümkün olmaz. Bununla birlikte hükümlü hakkında ölmeden önce hükmedilmiş olan para cezası da, mirasçılarından tahsil edilemez.
AF: Af, kesinleşmiş veya kesinleşecek cezaların yetkili devlet organınca azaltılması veya tamamen kaldırılmasıdır. Diğer bir ifadeyle af, suç oluşturan fiiller için ceza vermek hakkını ortadan kaldıran, verilmiş
cezaların kısmen veya tamamen infazını önleyen hukuki tasarruftur. Anayasanın 87. maddesi, TBMM’nin genel ve özel af ilanına yetkili olduğunu düzenlemiştir. AF İŞLEMİNE ATIFET İŞLEMLERİ DE DENİR.
AFFIN ÇEŞİTLERİ: 1) Genel Af: TCK 65/1 hükmüne göre “Genel af halinde; kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar.” Genel af, tüm suçlar için söz konusu olabileceği gibi, belirli bazı suçlar için de söz konusu olabilir. Bunun tek sınırı, orman suçlarıdır. Af kapsamına giren
suçlar hakkında kamu davası açılmamışsa, artık açılmaz. Kamu davası açılmış olanlar hakkında düşme kararı verilir. Fail sanki bu suçu hiç işlememiş kabul edilir. 2) Özel Af: TCK m. 65/2 hükmüne göre “Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adli para cezasına çevrilebilir.” Özel af, kişisel ve toplu özel af olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. 3) Cumhurbaşkanınca Af: Anayasa m. 104 ile Cumhurbaşkanına af yetkisi verilmiştir. Buna göre Cumhurbaşkanının bu af yetkisi; sürekli hastalık, sakatlık, kocama durumlarında uygulanabilir. Cumhurbaşkanı, Adli Tıp’tan alınan rapora göre hareket edecektir.
ÖNÖDEME: TCK m. 75’te düzenlenen ön ödeme, uzlaşma kapsamı dışındaki bazı hafif suçlarda, yani yalnızca adli para cezasını gerektiren suçlar veyahut kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı üç ayı aşmayan suçlarda, kendisine suç isnat edilen failin kanunda belirtilen şekilde para cezasını peşinen ödemesi karşılığında savcının dava açmamasına veyahut açmışsa da davasını düşürmesine yarayan kurumdur.
ŞİKAYETTEN VAZGEÇME: TCK m. 73/4’e göre “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.”
ZAMANAŞIMI: Devlet ile sanık arasında olan ve ceza ilişkisini düşürene “dava zamanaşımı”; Devlet ile hükümlü arasında olan ve infaz ilişkisini düşürene “ceza zamanaşımı” denir.
ZAMANAŞIMININ HUKUKİ ESASINA İLİŞKİN GÖRÜŞLER: 1) Manevi Ceza Görüşü: Suç  işledikten sonra uzun süre adaletten kaçan suçlu, bu süre içerisinde vicdan azabı ve korku içerisinde yaşamıştır. Artık bu kişiye ceza vermeye gerek yoktur. 2) Uslanma Görüşü: Uzun süre suç işlememiş olan kişinin ıslah olduğunu, cezanın amacının da bu olduğunu, dolayısıyla yeniden ceza vermeye gerek kalmadığını kabul eder. 3) Unutma Görüşü: Aradan geçen sürenin suçun kamuoyunda yarattığı etkiyi unutturacağını, kamuoyunca unutulmuş bir suçun cezalandırılmasında sosyal yarar bulunmadığını kabul eder. 4) Psikolojik Değişme Görüşü: Bu görüş, insan kişiliğinin devamlı bir değişim içerisinde olduğundan hareket eder. Failin, aradan geçen süre içerisinde, önceden işlediği fiile yabancılaşması söz konusu olacağından, onu bu fiilden dolayı cezalandırmamak gerekir. 5) Sosyal Yarar Görüşü: Suçluların cezalandırılmasının nedenini sosyal yararda görür ve zamanın geçmesiyle bu yararın azalacağı hatta tümden ortadan kalkacağını ileri sürer. 6) Karma Görüş: hepsinden biraz.
DAVA ZAMANAŞIMI: Dava zamanaşımı gerçekleştiği takdirde, belirli bir suçtan dava açılamayacağı gibi, açılmış olan davaya da devam edilemez. Her suç dava zamanaşımına tabidir. İstisna: soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, vatana ihanet gibi.
TCK MADDE 66. – Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmesiyle düşer.
DAVA ZAMANAŞIMININ DURMASI: Bu hallerde zamanaşımı durur, sonra kaldığı yerden devam edecektir.
DAVA ZAMANAŞIMININ DURMA NEDENLERİ:·
Dava Açılmasının İzin Alınmasına Bağlı Olması: İzin başvurusu ile Z.A. durur.
·       Dava Açılmasının Karar Alınmasına Bağlı Olması: Dokunulmazlık kalkacaksa…
·        Bekletici Sorun Sayma: Davanın ilerlemesi başka bir davanın kararına bağlı ise.
·       Kaçaklık Kararı Verilmesi: Fail hakkında kaçak kararı verilirse zamanaşımı durur.
DAVA ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ: Dava zamanaşımını kesen engel ortaya çıkıncaya kadar geçen süre geçmemiş sayılarak yanar ve engelin gerçekleşmesinden sonra, süre en baştan işlemeye başlar.Kesilen zamanaşımı baştan başlasa da bunun sonucunda zamanaşımı süresi yarısından fazla uzayamaz. Örneğin, 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi bir suç 20’nci yılın son gününde kesilirse, o ana kadar geçen zamanaşımı süresi yanar
ancak zamanaşımı süresi en fazla yarısı kadar uzayabileceğinden, süre 10 yıl daha uzayabilir.
DAVA ZAMANAŞIMININ KESİLME NEDENLERİ
·       Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
·       Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
·       Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
·       Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,
Halinde, dava zamanaşımı kesilir.
CEZA ZAMANAŞIMI: Ceza zamanaşımı, bir kimse aleyhinde kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmasına rağmen, mahkumiyet kararının hüküm tarihinden itibaren belli süre içinde infaz edilmemesi nedeniyle, o cezayı infaz yetkisini ortadan kaldıran bir kurumdur. İstisna yine soykırım, insanlığa karşı suç, vatana ihanet vs..
Ceza zamanaşımı
MADDE 68. –  aşağıdaki sürelerin geçmesiyle cezalar infaz edilmez:
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.
b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.
c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl.
d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.
e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.
CEZA ZAMANAŞIMININ DURMASI: Bu halde ceza zamanaşımı bir sebebe bağlı olarak durur, o
sebebin ortadan kalkması ile birlikte süre yeniden işlemeye başlar.
CEZA ZAMANAŞIMININ DURMA NEDENLERİ:
• Milletvekilliği Sıfatının Kazanılması
• Bazı Suçlar Bakımından Hükümlünün Asker Olması
• Hükümlünün Bir Başka Cezadan Dolayı İnfaz Kurumunda Bulunması
• Cezanın İnfazının Ertelenmesi veya Durdurulması
CEZA ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ: Kesilme ile birlikte, o ana kadar geçen süre yanar ve süre kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlar.
CEZA ZAMANAŞIMININ KESİLME NEDENLERİ:
• İlamın İnfazına İlişkin İşlemlerin Yapılması
• Hükümlünün Yakalanması
• İki Yıldan Fazla Hapis Cezasını Gerektiren Kasıtlı Bir Suç İşlenmesi
PARA CEZASI KONUSUNDA İLERİ SÜRÜLEN GÖRÜŞLER:
Lehinde Olan Görüşlere Göre: 1) Hürriyeti bağlayıcı ceza sonucu cezaevine girmenin neden olduğu olumsuz etkileri önler. 2) Para cezası failin kusur ve suçunun ağırlığına göre bölünebilir. Bu şekilde, yaptırımın suçun tam karşılığı olabilmesi mümkündür. 3) Para cezası kişinin malvarlığında bir yoksunluğu sonuçladığı için, para cezasının korkutma niteliği vardır. 4) Para cezasında devlet bütçesine para girer, hapis cezasında ise vergi mükelleflerine yük biner. 5) Hükümlü cezaevine girmeyeceği için, sosyal çevresinden kopmamış olur. 6) Para cezasında, alınan paranın iadesi mümkün olduğu için adli hata giderilebilir. Ancak ölüm cezası ve hapis cezalarında
adli hatanın giderilebilmesi mümkün değildir.
Aleyhinde Olan Görüşlere Göre: 1) Eşitlik ilkesine aykırıdır. Para cezasının doğrudan malvarlığına yönelik bir ceza olması nedeniyle, kişilerin maddi durumuna göre etkisi farklıdır. Para cezası zengin kişileri etkilemez o yüzden onlar bu cezadan korkmazlar. 2) Cezanın bireyselliği ilkesine aykırıdır. Para cezasının, suçla ilgisi olmayan diğer aile bireylerini etkilemesi kaçınılmazdır. 3) İnfazında güçlük yaşanmaktadır. Para cezasına
hüküm giyenlerin çoğunun bu cezayı ödemedikleri ileri sürülmektedir.
ÖLÜM CEZASI LEHİNDE VE ALEYHİNDE GÖRÜŞLER: 1) Aleyhinde olan görüşler: Ölüm cezası suçlarda azalmaya neden olmamıştır. Bir suçu işleme kararı alan kişi, ölüm cezasının varlığı sebebiyle suç işlemekten vazgeçmemektedir. Genel ve özel önleme niteliği olmadığından, yalnızca tasfiye niteliği taşıdığından modern ceza hukukuna uymamaktadır. Ayrıca adli hata durumunda ölüm cezasının sonuçları telafi edilebilir nitelikte değildir. İnsan haklarına da aykırıdır. 2) Lehinde olan görüşler: Ölüm cezasının korkutucu ve önleyici etkisi savunulmaktadır. Yaşama son verme tehdidinin, suçları önleme ve kişileri suç işlemekten alıkoyma konusunda etkisiz olması gerçekçi değildir. Adli hata konusuna gelinirse bu ihtimal bütün cezalar için mümkündür. Kişinin 15 yıl hapishanede boşu boşuna yatması da telafi edilebilir nitelikte değildir.
SUÇLULARIN GERİ VERİLMESİ: Suçluların geri verilmesi, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının yerine getirilmesi veya suç işleyip yurt dışına kaçan birinin yargılanabilmesi için; suçlunun iadesinin istenilmesidir.
ŞARTLARI: Geri verilme için, suçlunun işlediği iddia edilen suçun isteyen ve istenen devletlerin her ikisinde de en az 1 yıllık ceza gerektiren bir suç olması gerekir. Ve aşağıdaki hallerden biri olmamalıdır.
Şu hallerde geri verme mümkün değildir: 1) Türk kanunlarına göre suç değilse, 2) Türkiye Devletinin güvenliğine karşı, Türkiye Devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmişse, 3) Türkiye’nin yargılama yetkisine giren bir suç ise, (Türkiye’de işlenmişse veya
bir Türk tarafından yurt dışında işlenmişse, 4) Suç, isteyen veya istenen devlette zamanaşımına veya affa uğramış ise, 5) Geri vermeye konu olan suçun cezası, isteyen devlette ölüm cezası ise,  6) Geri vermeye konu olan suç mali suç ise (vergi – kambiyo – gümrük), 7) Düşünce suçu veya Siyasi suç veya sırf askeri suç ise, geri verilmeyecektir.
SİYASİ SUÇ KAVRAMI: Siyasetle ilgisi olan suçlar, yürüyüş-protesto vs. gibi suçlar tam siyasi suç olarak adlandırılır. Adi bir suçun, örneğin adam öldürmenin, siyasi bir amaçla yapılmasına ise nispi siyasi suç denir. Bu suçlarda yukarıda denildiği gibi iade mümkün değildir. Ancak bazı suçlar “teamül veya UA anlaşmalarla” siyasi suç kavramının dışına atılmıştır. Bunlar: Devlet başkanı ve ailesine karşı suçlar, anarşi suçları ve terör suçlarıdır. Bunlar siyasi sayılmaz, geri vermek mümkündür.
GERİ VERMEDE SİSTEMLER: 1) Adli Sistem: Bunu benimseyen ülkelerde geri verme konusunda karar mercii mahkemelerdir. 2) İdari Sistem: Burada ise geri verme ya da vermeme kararını hükümet verir. 3) Karma Sistem: Türkiye’de de uygulanan bu sistemde ise öncelikle mahkeme duruma bakar. Eğer veri vermeyi reddederse bu karar kesindir. Ancak geri verme kararı verirse, yetki artık hükümete geçer. Hükümet ister geri verir ister vermez…
TR İSTERSE USUL: Adalet Bak. è Dışişleri Bak. è Büyükelçi è İlgili ülkenin dışişleri.
TR’DEN İSTENİRSE USUL: è Dosya Dışişlerine gelir è Adalet Bak. è Mahkeme