İKİ YANLI İDARİ İŞLEMLER (SÖZLEŞMELER)
Sözleşmeler, idarenin karşılıklı irade uyuşmasına dayalı olarak yapmış olduğu işlemlerdir. Sözleşmeler bir yandan şart, diğer yandan subjektif nitelikli idari işlemlerdir. İdare, özellikleri birbirinden farklı iki tip sözleşme yapar. Bunlar, idari sözleşmeler ve idarenin (özel hukuk) sözleşmeleri olarak adlandırılırlar.
İdarenin kamu gücü kullandığı, kamu yararını esas aldığı, irade ortaya koyma esasında baskın rol oynadığı ve uyuşmazlıkların idari yargıda çözüldüğü sözleşmeler idari sözleşme olarak değerlendirilmektedir.
Bu yan ölçütlerin yanında hangi tip sözleşmelerin idari nitelikte olduğu kanunlarda açıkça belirtilmektedir.
Ancak idarenin sözleşmeleri başlığı altında yer alan idarenin özel hukuk sözleşmelerinde ise idare bir özel hukuk kişisi gibi davranmaktadır. İdare, ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin edinilmesinde, tarafların eşit olduğu ve Borçlar Hukuku hükümlerine dayanan bir sözleşme vasıtasıyla işlemi gerçekleştirmektedir.
A. İDARİ SÖZLEŞMELER
İdarenin, özel hukuk sözleşmelerinde öngörülmeyen bir takım üstünlük ve ayrıcalıklarla donatıldığı, kamu hizmetlerinin görülmesini amaçlayan, idareye özgü gereksinimlerin karşılanmasını içeren ve taraflarından en az birinin idare olduğu sözleşmeler genel olarak idari sözleşme şeklinde anılmaktadır.
İdari sözleşmelerin taraflarından en az biri idare olmak durumundadır. Karşı tarafın ise özel kişi olma zorunluluğu bulunmamaktadır; zaman zaman iki kamu tüzel kişisi arasında imzalanan sözleşmeler de idari nitelik taşımaktadırlar.
İDARİ SÖZLEŞME TÜRLERİ
MALİ İLTİZAM SÖZLEŞMELERİ
|
Bir kamu hizmetinin, götürü bir kazanç, oran veya ücret karşılığında mültezim adı verilen kimseye gördürülmesidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde daha çok “aşar” denilen tarım ürünleri vergileri gibi bazı vergilerin toplanması için yapılmıştır.
|
KAMU İSTİKRAZ
(BORÇLANMA)
SÖZLEŞMELERİ
|
Devlet ve bazı kamu tüzel kişileri tarafından tahvil, bono gibi adlarla çıkarılan senetler karşılığında
halktan borç para alınmasını sağlayan sözleşmelerdir.
ÖZELLİKLER:
1. Ülkemizde, Devlet adına borçlanma yetkisi Hazine
Müsteşarlığına aittir. Ayrıca, il özel İdareleri ile belediyelerin de borçlanma yetkisi vardır.
2. Hazine bonosu ve tahvil para yerine geçer ve
devredilebilir. Kural olarak haczedilemez
3. Bu sözleşmeler katılmacı (iltihakı) sözleşme
tipidir.
|
KAMU HİZMETİ İMTİYAZ
SÖZLEŞMELERİ
|
Bir kamu hizmetinin, özel kişi tarafından kurulmasını ve belli bir süre işletilmesini veya kurulmuş bulunan bir kamu hizmetinin belli bir süre işletilmesini öngören ve bununla ilgili bazı kamusal yetkilerin, özel kişilere devredilmesi sonucunu doğuran sözleşmelerdir.
ÖZELLİKLER;
1. Kamu hizmeti imtiyaz sözleşmelerinde, İdareye “imtiyaz veren”, karşı tarafa ise “imtiyaz sahibi=imtiyazcı” adı verilir.
2.Devlet adına imtiyazı bakanlar kurulu, il özel idaresi ve
belediyelerde ise meclisler verir. İmtiyazcı ise Türk A.Ş olmalıdır.
3. Danıştay’ın görüşü alınır
4. En fazla 49 yıllığına verilir
|
YERALTI VE YERÜSTÜ
SERVETLERE İLİŞKİN
İŞLETME SÖZLEŞMELERİ
|
Günümüzde ticari madenlerde ruhsat usulü uygulanırken ticari olmayan madenlerde ( kaplıca ılıca vs.) sözleşme usulü uygulanır
|
ORMAN İŞLETME SÖZLEŞMESİ
|
1982 Anayasasına göre orman işletme tekeli devlete ait olduğu için bu sözleşmelerin günümüzde yapılması
imkânsızdır.
|
İDARİ HİZMET SÖZLEŞMELERİ
|
Özel bir mesleki bilgiye ve ihtisasa gerek gösteren geçici işlerde çalıştırılan ve işçi ve memur niteliği taşımayan, kamu görevlileri (sözleşmeli personel) ile İdare arasında, Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesine, ya da özel bir yasaya dayanarak yapılan sözleşmeler de idari sözleşme sayılmaktadır. Bu sözleşmelerde devlet personel dairesi başkanlığıyla, maliye bakanlığının görüşü alınır.
|
MÜŞTEREK EMANET
USÜLÜNE AİT
SÖZLEŞMELER
|
İLERİDE KAMU HİZMETLERİNİN
GÖRÜLME USÜLLERİNDE ANLATILACAKTIR
|
B. İDARENİN ÖZEL HUKUK SÖZLEŞMELERİ: KAMU İHALELERİ
Konusu, idarenin ihtiyaç duymuş olduğu mal ve hizmetleri temin etmek ya da artık ihtiyaç duymadığı malları satmak için yaptığı alım-satım, trampa, kiralama, yapım, taşıma, bayındırlık gibi sözleşmelerdir. İdari sözleşmelerde sözleşmeci özel kişi bir kamu hizmetine katılmakta iken; bu sözleşmelerde bir kamu hizmetinin yürütülmesi söz konusu değildir. Burada idare sadece ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri temin etmekte ya
da eski mallarını elinden çıkarmaktadır.
Bu sözleşmelerde, idari sözleşmelerden farklı olarak, bireylerle eşitlik ilkesi geçerlidir. Bu sözleşmelere Borçlar Hukuku kuralları tatbik edilir ve olası uyuşmazlıklar adli yargıda çözümlenir. Buna rağmen idarenin belirli üstünlüklerine kamu yararı amacıyla yer verilmektedir.
İdarenin ihaleleri 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununu ile düzenlenmiş bulunmaktadır. 4734 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle Devlet İhale Kanunun uygulama alanı
daralmış bulunmaktadır.
DİKKAT
İdarenin elinde bulunan bir takım malların satışını düzenleyen ve gelir getirici özel hukuk sözleşmeleri
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na; Harcama gerektiren alım sözleşmeleri ise 4734 sayılı Kamu
İhale Kanununa tabi tutulmuştur.
I. 2886 SAYILI DEVLET İHALE KANUNU
Kamu hizmeti yürütülürken idarelerin ihtiyaç dışı fazlalıklarının elden çıkarılmasındaki “ihale usulü” olarak Devlet İhale Kanunu kullanılmaktadır.
Kanunun kapsamı başlıklı 1. maddesinde, genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre yürütüleceği belirtilmektedir.
Devlet İhale Kanunu, genel bütçe ile idare edilen dairelere (TBMM Başkanlığının, Cumhurbaşkanlığının, Başbakanlığın, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve tüm bakanlıklar) ve katma bütçeli idarelere (Karayolları Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, YÖK ve Üniversiteler) uygulanmaktadır.
UYARI
Mahalli idarelerden il özel idareleri ve belediyeler Kanun kapsamında sayılmakta iken, köyler
Kanun kapsamına alınmamıştır.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununda Öngörülen Temel İlkeler
1. Açıklık İlkesi
Kanun, idarelerce sözleşme yapılırken ihale işlemlerinin açıklık içinde yürütülmesi ilkesini benimsemiştir. Bu ilke doğrultusunda Kanunun 17. maddesinde, ihalenin yapılacağı yerdeki ilanlar, diğer şehirlerde yapılacak ilanlar, Resmi Gazete ile yapılacak ilanlar şeklinde getirilen düzenlemeler ile herkesin yapılacak sözleşmeden haberdar edilmesi amaçlanmıştır.
DİKKAT
2886 sayılı Kanun’un açıklık ilkesine getirdiği iki istisna bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 44. maddede düzenlenen ve uçak, harp gemisi, harp mühimmatı, askeri tesisat, savunma sanayi, barajlar, enerji santralleri, sulama tesisleri, limanlar, hava meydanları, demiryolları gibi kanunda
ayrıntılı olarak sayılan ve büyük çaptaki faaliyetler için öngörülen belli istekliler arasında yapılan kapalı teklif usulü.
İkincisi ise 50. maddede belirtilen ve Genel Bütçe Kanunu’nda gösterilecek belli tutarları aşmayan ve süreklilik göstermeyen önceden düşünülmesi mümkün olmayan ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine acele olarak yapılması gereken işler için öngörülen pazarlık usulüdür.
2. Serbest Rekabet İlkesi
2886 sayılı Kanun, ihaleye mümkün olduğu kadar çok isteklinin katılmasını ve bu isteklilerin hiçbir etki ve baskı altında kalmaksızın tekliflerini yapabilmelerini amaçlamıştır. Kanun, bu amacın
gerçekleştirilmesine yönelik olarak, bazı müeyyideleri öngörmüştür.
Bu bağlamda, yasanın, yönetimin gereksinimleri giderilirken, ilgililer arasında rekabeti sağlayacak yöntemlerin uygulanmasını benimsediğini söyleyebiliriz. Rekabeti bozucu davranışlar kimden gelirse gelsin suç sayılmıştır. Bu doğrultuda, 83. maddede yasak fiil ve davranışlar, 84. maddede idarelerce ihalelere katılmaktan geçici yasaklama, 85. maddede ceza sorumluluğu ve sonuçları, 86. maddede ise görevlilerin sorumluluğu açıkça belirtilerek rekabetin işletilmesi amaçlanmıştır.
3. Uygun Bedel İlkesi
Bu ilkeyle ihale sonucunda en uygun bedelin bulunması amaçlanarak ihalenin kamuya en iyi gelir getiren bedeli teklif edende bırakılması sağlanmak istenmiştir. Kanunun 28. maddesinde artırmalarda uygun bedelin, tahmin edilen bedelden aşağı olmamak üzere teklif edilen bedellerin en yükseği olduğu belirtilmiştir.
4. Belli Bir Yeteneğin Aranması
2886 sayılı Kanun, İdare ile sözleşme yapmak isteyen kişide belli bir teknik bilgi ve mali yeterliliğin aranmasını da öngörmektedir. Örneğin, kanuni ikametgah sahibi olmak, gerekli nitelik ve yeterliği taşımak, istenilen teminat ve belgeleri vermek Kanunun 5. maddesinde ise, ihaleye katılabilme şartları öngörülmüştür. Ayrıca, Kanunun 6. maddesinde, ihale işlemlerini hazırlamak, yürütmek, sonuçlandırmak ve denetlemekle görevli olanların, ihaleyi yapan idarenin ita
amirlerinin, geçici veya sürekli olarak kamu ihalelerine katılmaktan yasaklananların ihaleye katılamayacağı belirtilmiştir.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununda Öngörülen İhale Yöntemleri
2886 sayılı Kanun’da ihale usullerinin hangileri olduğu 35. maddede sıralanmıştır.
.Kapalı Teklif Usulü
Kanunun 36. maddesinde, ihalelerde tekliflerin gizli olarak verilmesini sağlayan kapalı teklif usulünün
esas olduğu belirtilmekte, bunun doğal sonucu olarak diğer usullerin istisna olduğu anlaşılmaktadır.
.Belli İstekliler Arasında Kapalı Teklif Usulü
Özelliği gereği büyük çaptaki işlerle ilgili faaliyetler için öngörülen bu yöntemde belli istekliler
arasında kapalı teklif yönteminin uygulanabilmesine olanak verilmiştir.
.Açık Teklif Usulü
İhaleye katılanların tekliflerini ihale komisyonu önünde sözlü olarak yaptığı bu usulde, tahmin edilen
bedeli her yıl Genel Bütçe Kanunu ile tespit edilecek tutarı geçmeyen ihaleler bu yöntemle yapılabilir.
.Pazarlık Usulü
2886 sayılı Kanun’un 51. maddesi, büyük harcamaları gerektirmeyen bazı önemsiz işler ile acil işlerin pazarlık usulü ile yaptırılmasını öngörmüştür. İlanın da gerekli olmadığı bu işlerde, idare bir veya daha fazla istekliden yazılı veya sözlü teklif almak suretiyle bedel üzerinde anlaşır ve ihaleyi yapar.
.Yarışma Usulü
İdareler her türlü etüt, plan, proje ve güzel sanatlara ilişkin işleri gerekli görüldüğünde, yarışma usulü
ile yaptırabilirler.
NOT
Özetle, genel idareye dahil dairelerle, il özel idaresi ve belediyelerin:
– Satım,
– Kiralama,
– Trampa,
– Mülkiyetten gayri ayni hak tesisi,
– Taşıma işleri, konularındaki ihaleleri 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre akdedilmeye devam etmektedir. Yeni Kanun hem kamu ihale rejimine tabi olan idarelerin sayısını artırmış hem de farklı ihale konularını düzenlemiş bulunmaktadır.
II. 4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU
Türk ihale sistemini düzenleyen ve ihale hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde temel kanun
olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, yürürlüğe girdiği 1.1.1984 tarihinden bu yana uygulanmakla birlikte, günümüzün değişen ve gelişen ihtiyaçlarına cevap veremediği, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları gidermede yetersiz kaldığı, bütün kamu kurumlarını kapsamadığı ve Avrupa Birliği ve uluslararası ihale uygulamalarına paralellik göstermediği gerekçeleriyle yeni kanunlar hazırlanması yoluna gidilmiş ve bu doğrultuda 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Kamu İhale Kanunu aşağıda sayılan idarelerin mal veya hizmet alımları ile yapım işlerini düzenlemiştir:
a. Genel bütçeye dâhil daireler, katma bütçeli idareler, özel idareler ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler, tüzelkişiler (meslek kuruluşları hariç).
b. Enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösterenler dâhil, kamu iktisadi kuruluşları ile iktisadi devlet teşekküllerinden oluşan kamu iktisadi teşebbüsleri.
c. Sosyal güvenlik kuruluşları, fonlar, özel kanunlarla kurulmuş ve kendilerine kamu görevi verilmiş tüzelkişiliğe sahip kuruluşlar (mesleki kuruluşlar hariç) ile bağımsız bütçeli kuruluşlar.
d. Sadece yapım ihaleleri olmak üzere, 4603 sayılı Kanunun kapsamındaki Bankalar.
e. Özel bütçeli kuruluşlar olan il özel idareleri ile belediyelerin yapacakları sözleşmeler.
KAMU İHALE KANUNUNUN
KAPSAMI
DIŞINDA OLAN İDARELER
|
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bu fonun hisselerine
kısmen ya da tamamen sahip olduğu bankalar
|
4603 sayılı kanun kapsamında belirtilen bankalar (yapım işleri hariç)
|
Enerji, su, ulaştırma, telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren teşebbüsler
|
Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu gibi kamuya yararlı dernek ve vakıfların sözleşmeleri
|
Savunma amaçlı araç, silah ve harp malzemeleri ihaleleri
|
İdarenin çeşitli kamu kuruluşlarından (Cezaevleri, tutukevleri, Çocuk Esirgeme kurumu, DMO gibi) yapacağı alımlar
|
Tanıkların korunmasına ilişkin mevzuat hükümlerine göre alınacak koruma tedbirlerinin uygulanması için gerekli olan mal ve hizmet alımları
|
5312 sayılı kanun ile eklenen kirliliğe müdahale ve acil müdahale planlarının uygulanması için acil olarak ihtiyaç duyulabilecek hizmet alımı ile araç gereç ve malzeme alımı ihaleleri
|
Farklı ihale usulü öngörülmek kaydıyla; dış finansman ile yaptırılacak olan ihaleler
|
Merkez Bankasının banknot ve kıymetli evrak üretimi ile ilgili mal veya hizmet alma işlevi
|
5148 sayılı kanunla eklenen; özelleştirme uygulamaları için yapılacak her türlü danışmanlık hizmet alımları
|
Hava taşımacılığı yapan işletme mal ve hizmet alımları
|
Savunma, güvenlik ve istihbarat ile ilgili olup gizlilik derecesi taşıyan ihaleler
|
5226 sayılı kanunla eklenen; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki restorasyon, çevre düzenleme gibi projelere ilişkin mal ve hizmet alımları
|
2. 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununda Öngörülen Temel İlkeler
a. Ortak ilkeler:
Aleniyet – Saydamlık ilkesi: Kamu yararına en uygun sözleşmecinin seçilmesi ve ihalelerde yolsuzluğu önlemeyi amaçlamaktadır. Kamu ihalelerinin ilan edilmesi zorunluluğunu düzenlemektedir.
Rekabet ilkesi: İsteklilerin baskı altında kalmaksızın ihale tekliflerini yapabilmesi anlamına gelir.
İsteklide belli bir yeterliliğin aranması ilkesi: Sözleşmecinin belli bir teknik ve personel kapasitesine sahip olması ve mali yeterliliğin mevcudiyeti şartını içerir. İhale sürecinde geçici teminata başvurulması usulü bu ilkenin gerçekleştirilmesine yöneliktir.
b. Yeni ilkeler:
Kamu İhale Kanunu sadece eski Kanuna tabi olan bazı ihaleleri yeniden düzenlemekle kalmamış, aynı
zamanda kamu ihalelerine yeni usul ve ilkeleri de beraberinde getirmiştir.
– Eşitlik ilkesi: İdare, ihaleye katılan tüm isteklilere eşit bir şekilde davranmak zorundadır.
– Gizlilik ilkesi: İdare, ihaleden önce kendi personeli vasıtasıyla piyasada fiyat araştırması yapmak ve ihalenin yaklaşık maliyetini belirlemelidir. İhalenin yaklaşık maliyeti isteklilere açıklanmamalıdır. Devlet İhale Kanununa göre ise, ihalenin tahmini bedeli önceden isteklilere açıklanmaktadır.
– Kamuoyu denetimi ilkesi: İhalelerin Resmi Gazete veya diğer yayın araçları ile kamuoyuna duyurulmasını amaçlar.
– Çevresel Etki Değerlendirme Raporu aranması ilkesi: Doğal afetlere bağlı yapım ihaleleri hariç, özellikle yapım işlerinde kullanılan malzemenin doğaya zarar vermeyecek türden olması amacıyla isteklilere ÇED raporunun aranması şartı koşulmuştur.
– Ayrı ayrı ihale düzenlenmesi ilkesi: Aralarında bağlantı bulunmayan mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ayrı ayrı ihale edilmek zorundadır. Bu ilkenin amacı, her bir iş için isteklilerde aranacak yeterlik kurallarının farklı olması ve uzmanlaşmaya gidilerek işin ehil kişilere tesliminin sağlanmasıdır.
3. 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununda Öngörülen İhale Yöntemleri
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapalı teklif, açık arttırma ve eksiltme, pazarlık ve yarışma usulü olarak dört türlü ihale usulüne yer vermektedir. 4734 sayılı Kanuna göre idare, sözleşmeciyi aşağıdaki usullere göre seçmek zorundadır.
Açık ihale usulü: Kamu ihalelerine bütün isteklilerin teklif verebileceği usuldür.
Belli istekliler arasında ihale usulü: Teknik bilgi ve ileri teknoloji gerektiren ihalelerde ortaya çıkar. İdarenin gerçekleştireceği ön değerlendirme neticesinde, sadece davet edilen isteklilerin teklif verebileceği usuldür. Yeterli kabul edilen aday sayısı beşten veya teklif veren istekli sayısı üçten az olursa ihale iptal
edilir. Açık ihale ile belli istekliler arasında ihale usulü temel, bundan sonraki usuller istisnaidir.
Pazarlık usulü: İlk iki usulde teklif çıkmaması, doğal afetler ve beklenmeyen olayların ortaya
çıkması neticesinde ihalenin acilen yapılmasının zorunlu olması, savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların bulunması durumlarında olan uygulanabilecek bir usuldür.
Tasarım Yarışmaları: İdareler gerekli gördükleri mimarlık, peyzaj mimarlığı, mühendislik, kentsel dönüşüm projeleri, şehir ve bölge plânlama ve güzel sanat eserleri ile ilgili tasarım projesi elde edilmesine yönelik olarak, ilgili mevzuatında belirlenecek usul ve esaslara göre rekabeti sağlayacak şekilde ilân yapılmak suretiyle, jüri tarafından değerlendirme yapılmak üzere ödüllü veya ödülsüz yarışma yaptırabilir. Tasarım yarışmaları bir ihale usulü değildir.
Doğrudan Temin Usulü: İlk alımın ardından üç yıl içindeki yedek parça ve malzeme alımı ile idarenin taşınmaz mal alımını düzenler. Esas itibariyle bir ihale usulü olmaktan öte, bir alım usulü olarak benimsenmiştir. Doğrudan temine konu olabilecek alımlarda üst limit her yıl idare tarafından yenilenmektedir. (Bu miktar her yılın Ocak ayında güncellenmektedir.)
UYARI
Doğrudan temin 2003 yılında bir ihale usulü olmaktan çıkarılmıştır. Doğrudan temin,
idari ihtiyaçların, davet edilen isteklilerle teknik şartların ve fiyatın görüşülerek doğrudan temin edilebildiği bir temin usulüdür. Kamu İhale Kanunun 22’nci maddesine göre doğrudan temin usulüne şu durumlarda başvurulabilir:
a) İhtiyacın sadece gerçek veya tüzel tek kişi tarafından karşılanabileceğinin tespit edilmesi.
b) Sadece gerçek veya tüzel tek kişinin ihtiyaç ile ilgili özel bir hakka sahip olması.
c) Mevcut mal, ekipman, teknoloji veya hizmetlerle uyumun ve standardizasyonun sağlanması için ilk alımı izleyen üç yıl içinde ihtiyaç duyulan yedek parça, ek malzeme veya hizmetin ilk alım yapılanın dışında başka
gerçek veya tüzel kişiden temin edilememesi.
d) İdarelerin ihtiyacına uygun taşınmaz malın alımı veya kiralanması.
f) Niteliği itibariyle stoklanma imkânı olmayan ve acil durumlarda kullanılacak tıbbi malzemeler,
g) Milletlerarası tahkim yolunda görev yapacak avukatlardan alınacak hizmet alımları.
Bu usulün uygulanması halinde, ihale komisyonu kurulmadan ve teminat alınmadan ihale yetkilisince
görevlendirilecek kişiler tarafından piyasada fiyat araştırması yapılarak ihtiyaçlar temin edilir.
4. 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununda İhale Süreci
Kamu ihaleleri belirli aşamalardan sonra tamamlanır. Buna göre, ihalenin aşamaları hazırlık, ilan, tekliflerin
sunulması ve değerlendirilmesi, ihale kararının alınması ve sözleşme yapılması aşamalarıdır.
a) Hazırlık Aşaması: Öncelikle ödeneği olmayan bir iş için ihaleye çıkılması yasaklanmıştır. Yapılacak ilk iş ihale için yeterli ödenek olup olmadığını tespit etmektir.Yine hazırlık aşamasında, ihaleye başlanabilmesi için idare bir ihale komisyonu oluşturmaktadır.
b) İhalenin İlan Aşaması
Devlet İhale Kanunu’na göre artırma yapılacağı günden en az 10 gün önce, aralıklarla iki defa, ihalenin yapılacağı yerde çıkan bir gazete ile ilan yapılmaktadır.
Kamu İhale Kanunu’nda ise, Avrupa Birliği müktesebatında yer alan eşik değer uygulamasıyla paralellik sağlamak amacıyla; ilan süreleri kanun kapsamındaki işlerin türüne ve kuruluşların yapısına göre farklılıklar arz etmektedir.
c) Tekliflerin Sunulması Aşaması
Kamu İhale Kanunun 30’uncu maddesi isteklilerin teklif mektubu ve geçici teminat dahil, istenilen
bütün belgeleri bir zarfa koymak suretiyle, ihale saatine kadar idareye vermelerini öngörmüştür.
d) Tekliflerin Değerlendirilmesi Aşaması
Kamu İhale Kanunun 36’ıncı maddesinde şeffaflığı sağlamak üzere, ihale saatinde isteklilerin tekliflerini içeren zarfların hazır bulunanlar önünde açılarak, belgelerin tam olarak verilip verilmediği ile teklif mektubu ve geçici teminatlarının usulüne uygun olup olmadığının kontrol edilmesi düzenlenmiştir.
e) İhale Kararının Alınması
İhale kararı gerekçeli olarak ihale komisyonu tarafından alınır. Bu aşamada, ihale kararını izleyen en geç beş iş
günü içerisinde ihale yetkilisince ihale kararı onaylanır veya gerekçeli olarak iptal edilir. Devlet İhale Kanununa göre ihale en uygun bedeli teklif edene bırakılır. En uygun bedel, artırmalarda tahmin olunan bedelin altında olmamak şartıyla tekliflerin en yükseğidir.
Kamu İhale Kanunun 40’ıncı maddesine göre ise, değerlendirme sonucunda ihale, ekonomik
açıdan en avantajlı teklifi veren istekliye bırakılır.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklifin sadece en düşük fiyat esasına göre belirlenmesinin mümkün olmadığı durumlarda; işletme ve bakım maliyeti, maliyet etkinliği, verimlilik, kalite ve teknik değer gibi fiyat dışındaki unsurlar dikkate alınarak ekonomik açıdan en avantajlı teklif belirlenir.
f) Sözleşmeye Davet ve Sözleşmenin İmzalanması
İhale sonucu, ihale kararının ihale yetkilisi tarafından onaylandığı günü izleyen en geç üç gün içinde, ihale üzerinde bırakılan dahil olmak üzere, ihaleye teklif veren bütün isteklilere bildirilir. İhale sonucunun bildiriminde, tekliflerin değerlendirmeye alınmama veya uygun bulunmama gerekçelerine de yer verilir.
UYARI
Harcama gerektiren sözleşmelerin Sayıştay tarafından tescil edilmesi usulü 5018 Sayılı Yasa ile kaldırılmıştır.
5. Sözleşmelere İlişkin Uyuşmazlıkların Çözümü
a. Yargısal çözüm
Sözleşmenin düzenlenmesinden imzalanmasına kadar olan aşama idari aşamadır. Bu durumda sözleşme imzalanıncaya kadar ortaya çıkan uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenir. Ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan, uygulamaya dair uyuşmazlıklar adli yargıda görülür.
b. İdari başvuru yolları
4734 sayılı Kanun ihale sürecinde (sözleşme imzalanmadan önce) ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların idari başvuru yollarıyla çözümlenmesine ilişkin kurallar getirmiştir. İdari başvuru yolları, idareye şikayet ve Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet olmak üzere iki türlüdür.
. Şikayet Usulü: İhaleye katılmış olan şirketler herhangi bir şikayet sebebiyle idareye başvuruda bulunabilirler. Bu yolun kullanılmasındaki temel şart sözleşmenin imzalanmamış olmasıdır. Şikayet yolunda süre, kişilerin şikayete konu durumun farkına vardıkları tarihi izleyen on gündür. Şikayet ile ihale süreci durur.
Başvuru üzerine idare, on gün içinde şikayeti karara bağlar. Başvuru kısmen veya tamamen haklı bulunursa, idarece düzeltici önlemler alınır ve bu yöndeki kararlar isteklilere karardan itibaren yedi gün içinde bildirilir.
. İtirazen Şikayet: Şikayet yoluna başvuran kişi, şikayeti idarece haklı bulunmazsa veya on günlük içerisinde şikayeti karara bağlanmazsa, karardan veya karar verme süresinin bitiminden sonraki on gün içinde Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayette bulunabilir.
Kamu İhale Kurumu kanuna ve mevzuata aykırılık tespit ederse, ihale işlemlerini iptal edebilir düzeltici tedbirler alabilir ya da başvurunun uygun bulunmadığına karar verebilir.
Kurul, sözleşmenin akdinden sonra yapılan başvuruları değerlendirmeye almaz. İtirazen başvurular, sözleşme imzalanıncaya kadar ve başvuruyu izleyen günden itibaren en geç yirmi gün içinde sonuçlandırılmak zorundadır. Kurul tarafından verilen bütün kararlar, taraflara karar tarihini izleyen beş gün içinde tebliğ edilir. Bu kararlar Resmî Gazetede Kurum tarafından yayımlattırılır. Kurulun kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
UYARI
İdareye şikayet yapmadan doğrudan Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayette bulunulamaz.
Şikâyet ve itirazen şikayet yolları zorunlu idari başvuru yollarıdır. Bu başvuruları yapmadan idari yargıya başvurulamaz.
Bu yolların uygulanabilmesi için sözleşmenin imzalanmamış olması gerekir. Sözleşme imzalandıktan sonra idari şikayet yollarına başvurulamaz. Sözleşme imzalandıktan sonraki uyuşmazlıklar adli yargıda çözülecektir.
Kamu İhale Kurumu
4734 sayılı Kanun ile, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve malî özerkliğe sahip Kamu İhale Kurumu
kurulmuştur.
İhalenin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süre içinde idarece yapılan işlemlerde mevzuata aykırılık bulunduğuna ilişkin şikâyetleri incelemek ve sonuçlandırmak, bütün ihale mevzuatını hazırlamak ve uygulamayı yönlendirmek, kamu ve özel sektöre eğitim vermek, ihalelerle ilgili istatistikler oluşturmak ve yayımlamak, haklarında yasaklama kararı verilenlerin sicillerini tutmak ve kanunda belirtilen diğer görevleri yapmak üzere kamu ihale kurulu, başkanlık ve hizmet birimlerinden oluşan Kamu İhale Kurumu kurulmuştur.
İdarelerce ihalelerin iptal edilmesi durumunda bu iptal işlemlerine karşı yapılan itirazen şikayet başvurularını Kamu İhale Kurumunun incelemeye yetkili olup olmadığı hususunda düşülen duraksamanın giderilmesi istemi üzerine Danıştay Birinci Dairesi, ihalenin idarece iptaline ilişkin işlemin, ihale sürecinde tesis edilen bir ihale işlemi niteliğinde olduğu, Kamu İhale Kurumunun, ihalelerin başlangıcından ihale
sözleşmesinin imzalanmasına kadar olan süre içerisinde, idarece yapılan işlemlerin mevzuata aykırı olduğuna ilişkin şikayetleri inceleyerek bu şikayetleri sonuçlandırmakla görevli ve yetkili olduğuna karar vermiştir.