HAK KAVRAMI VE HAKKIN TÜRLERİ

Hak: Hukuk düzeni tarafından kişilere tanınmış olan yetkilerdir. Hukukta hak sahibi olabilen ve borç altına
girebilen varlıklara şahıs (kişi) denir.

   Örnek :Mülkiyet kişiye tanınan bir haktır.Mesela bu kişi bu mülkiyet hakkını herkese karşı ileri sürebilir

 


Haklar doğdukları hukuk kurallarına göre kamu hakları ve özel haklar diye ikiye ayrılır: 1) Kamu hakları: Kamu
hukukundan doğan haklardır. Ör. Seçme-seçilme, memur olma hakkı.
a)Kişisel kamu hakları
b)Sosyal ve ekonomik kamu hakları
c)Siyasal Kamu hakları

2) Özel haklar: Özel hukuktan doğan haklardır. Ör. Alacak hakkı, mülkiyet hakkı, kişilik hakları, fikri haklar. Özel haklardan yararlanmada herkes eşit olduğu halde, kamu haklarından yararlanmada herkes eşit değildir. Kamu haklarından yararlanmak için vatandaş olmak ve hukuk düzenince belirlenen koşulları taşımak gerekir.
 Özel Hakların Türleri

A) Özel haklar ileri sürülebileceği çevre bakımından mutlak haklar ve nispi haklar olmak üzere ikiye ayrılır:

1-       Mutlak Haklar:
Sahibine maddi veya gayri maddi mallar üzerinde veya kişiler üzerinde en geniş yetkileri veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır.

ÖRNEK:(A) ,(B)’ye bir kitap satıp teslim ettiğinde (B) bu kitap üzerinde bir ayni hakka –mülkiyet hakkına- sahip olur.Kitap üzerindeki mülkiyet hakkı ile (B) diğer bütün insanlara ileri sürebileceği bir hukuki ilişki içine girmiş olur.(B) malik olduğu için kitap üzerinde
dilediği gibi tasarruf edebilir.(A) ‘da da dahil diğer kişilerin (B)’nin mülkiyet hakkını ihlal etmemesi gerekir.

 

a- Mallar üzerindeki mutlak haklar

Hukuki anlamda mal; parayla ölçülebilen ve başkalarına devredilebilen şeylere denir. Bir kimsenin parayla ölçülebilen hak ve borçlarının tümüne malvarlığı (mamelek) denir. Kişi ölünce geride
bıraktığı malvarlığı tereke ismini alır.

aa- Maddi mallar üzerindeki mutlak haklar  Maddi mal; elle tutulup gözle görülebilen şeylerdir. Maddi mallara hukukta eşya denir. Eşyalar üzerindeki mutlak haklara ayni hak denir. Ayni haklar kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Ayni haklar sahibine tanıdığı yetkinin kapsamına göre ikiye ayrılır. Bir ayni hak sahibine kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerinden hepsini veya bazılarını verir. Bu yetkilerden hepsini birden sahibine veren ayni hak mülkiyet hakkıdır.Mülkiyet hakkına sahip bulanan bir kimse (malik) bu hakkın konusunu teşkil eden eşyayı hukukun tespit ettiği sınırlar içinde kalmak şartıyla dilediği gibi kullanabilir,ondan dilediği gibi
faydalanabilir,onunla ilgili dilediği tasarrufta bulunabilir:Örneğin bu eşyayı satabileceği gibi veya bağışlayabileceği gibi bu eşyayı tahrip dahi edebilir. Sahibine kullanma ve/veya yararlanma yetkisi veren ayni haklara ise sınırlı (mahdut) ayni haklar denir. Sınırlı ayni haklar kendi arasında üçe ayrılır:
1- İrtifak Hakları-
Ayni İrtifak Hakları (Örnek :Gayrimenkul lehine tesis edilmiş olan ‘’Geçit Hakkı’’
b-       Şahsi İrtifak Hakları  (Örnek:İntifa Hakkı)
c-       Karma İrtifak Hakları ( Örnek :Üst Hakkı)
2-      Gayrimenkul Mükellefiyeti (Taşınmaz yükü): Bir gayrimenkul malikinin mülkü dolayısıyla o gayrimenkul karşılık olmak üzere bir başkası lehine bir şey yapmaya veya vermeye mecbur olmasıdır.
3-       Rehin Hakları
a-       Menkul (Taşınır) rehini
b-       Gayrimenkul (Taşınmaz) Rehini- İpotek     -İpotekli Borç Senedi   – İrat Senedi

bb- Maddi olmayan (gayrı maddi) mallar üzerindeki mutlak haklar

Maddi olmayan mal; fikir veya zeka ürünü olan mallardır. Bunlara eser
de denir.  Ör. Bir bestecinin bestesi, bir ressamın yaptığı resim üzerindeki hakları. Bu çeşit mallar
üzerindeki mutlak haklara fikri haklar denilmektedir.b- Kişiler üzerindeki mutlak haklar
aa- Kişinin kendi şahsı üzerindeki mutlak hakları: Bu haklara kişilik hakları denir. Kişilerin maddi-manevi ve iktisadi bütünlükleri üzerinde sahip oldukları haklar kişilik hakkı olarak isimlendirilir. Ör. Kişinin vücut tamlığı, ismi, resmi üzerindeki hakları.    bb- Kişinin başkasının şahsı üzerindeki mutlak hakları

Hukuk düzeni birtakım nedenlerle korunmaya muhtaç durumda bulunan kimseler üzerinde kişilere bazı mutlak haklar vermiştir. Ör. Velayet hakkı, vesayet hakkı.  Veli ve vasi, velayet ve vesayet altında bulunan kişilerin yasal temsilcileridir. Velayet ile vesayet arasında bir takım
farklılıklar bulunmaktadır. En önemlileri şunlardır:- Velayet hısımlıktan doğan ve kural
olarak doğumla birlikte kendiliğinden meydana gelen bir özel hukuk kurumu olduğu halde vesayet, bazı sebep ve hallerin bulunması durumunda mahkeme kararıyla doğan ve esas olarak kamu hukukuna giren bir kurumdur.

– Velayet kural olarak küçükler, istisnaen de kısıtlanmış ergin çocukların korunmasına yönelik olduğu halde vesayet, kural olarak kısıtlanmış ergin kişilerin, istisnaen velayet altında bulunmayan küçüklerin korunmasına ilişkindir.
– Velinin çocuğa ilişkin yetki ve görevlerinin kapsamı geniş olduğu halde, vasinin çocuğa ait yetki ve görevleri daha sınırlıdır.

– Velinin çocuğun mallarını kullanma hakları olduğu halde vasinin böyle bir hakkı yoktur.
– Veliler kural olarak çocuğun mallarının yönetiminde hesap ve teminat vermek zorunda olmadıkları halde vasiler, vesayet altındaki kişinin mallarının defterini tutmakla ve zaman zaman
bu konuda rapor düzenleyerek sulh mahkemesine (vesayet makamı) hesap vermekle yükümlüdürler.

– Veli çocuğu temsil yetkisini kullanırken kural olarak mahkemenin iznini almak zorunda olmadığı halde vasi, bazı işlemleri yaparken sulh, bazı işlemleri yaparken de hem sulh hem de asliye
mahkemesinin (denetim makamı) iznini almak zorundadır.- Velinin velayet görevi nedeniyle
ücret istem hakkı bulunmadığı halde vasinin vesayet görevi sebebiyle böyle bir hakkı vardır.

– Velinin velayet görevinden istifası söz konusu olmadığı halde vasi olarak atanan kişinin şartları varsa vasiliği kabulden kaçınma hakkı olduğu gibi, istifa etmesi de mümkündür.

2)Nispi (Şahsi) Haklar

Mutlak haklardan farklı olarak ancak tarafları (belli bir kişi veya kişiler) arasında ileri sürülebilen haklardır. Bu haklar özellikle borç ilişkilerinden doğarlar. Ör. alacak hakkı. Nispi haklar kural olarak üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez. Fakat kanunda sınırlı sayıda olmak üzere belirtilen şu nispi haklar ise tapuya şerh verildikleri takdirde 3. kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelirler. Bu haklara kuvvetlendirilmiş nispi haklar denir. Bu hakların başlıcaları; sözleşmeden doğan şüf’a (ön alım hakkı)Bir gayrimenkulun üçüncü bir şahsa satılması halinde ,hak sahibine o gayrimenkulu
öncelikle satın alabilme yetkisi verir, vefa (geri alım hakkı) kendisine ait bir gayrimenkulu bir başkasına devreden kişinin devrettiği bu gayrimenkulu daha sonra tek taraflı bir irade beyanı ile geri alabilmesidir, iştira (alım hakkı)hak sahibine tek taraflı irade beyanı ile bir gayrimenkulu satın alabilmesi yetkisi verir, kira, gayrimenkul satış vaadi, bağışlayana rücu (dönme) ve ipotekte
boşalan dereceden (serbest dereceden) yararlanma hakkı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan inşaat hakkı, paylı taşınmazlarda kullanma, yararlanma ve yönetime ilişkin kararlar, paylı mülkiyetin devamına yönelik sözleşmeler, yasal önalım hakkından feragat sözleşmesi.

ÖRNEK:(B) ,(A) ‘ya bir sözleşme ile iştira hakkı tanımıştır.Bu hak bir nispi haktır.(A) bu hakkını sadece (B) ‘ye karşı ileri sürebilir.(B) bu gayrimenkulu (C)’ye satmış ve temlik etmişse (A) bu hakkını (C) ‘ye karşı ileri süremez.Ancak bu hak için tapuya şerh verilmiş ise (B) gayrimenkulun mülkiyetini (C) ‘ye devretmiş olsa bile (A) iştira hakkını kullanarak (C) ‘yi gayrimenkulu kendisine devretme borcu altına sokabilir.

 

B) Özel haklar kullanılmalarına göre devredilebilen haklar ve devredilemeyen haklar şeklinde
ikiye ayrılır.1) Devredilebilen haklar Sahibi tarafından başkalarına devredilebilen, miras yoluyla da
mirasçılara geçen haklara devredilebilen haklar denir.Bu haklar temsilci vasıtasıyla da kullanılabilir. Malvarlığı haklarının çoğu (Ör. Alacak hakkı, rehin hakkı, mülkiyet hakkı) devredilebilir niteliktedir.  Nafaka hakkı, intifa hakkı ve sükna hakkı (oturma hakkı) ise mal varlığı hakkı olmasına rağmen başkalarına devredilemezle2) Devredilemeyen haklar (Kişiye Bağlı Haklar)
Özel haklardan bir kısmı ise başkalarına devredilemedikleri gibi miras yoluyla da mirasçıları geçmez. Bunlara devredilemeyen (şahsa bağlı haklar) haklar denir. Ör. Kişilik hakları, nafaka hakkı, intifa ve sükna(oturma) hakkı. Devredilemeyen haklardan bir kısmı ise münhasıran (o kişiye sıkı sıkıya bağlı) şahsa bağlı haklardır. Bu haklar kural olarak kanuni temsil yoluyla ile
dahi kullanılamayan haklardır. Örn. boşanma hakkı, nişanı bozma hakkı, nesebin reddi hakkı, kazai (yargısal) rüşt talep etme hakkı bu niteliktedir. Şahsen kullanılacak haklarda karar verme yetkisi başkasına tanınamaz. Ancak, hak sahibi, hakkını kullanmaya karar verirse, bunun kullanılması ile ilgili işlemleri yapmak üzere bir kişiyi yetkili kılabilir. Fakat bazı işlemlerde
işlemin gerçekleştirilmesi için bile temsilci kullanılmasına işlemin niteliği izin vermez. Ör. evlenme, vasiyetname yapma.

C) Özel haklar kullanılmasının etkisi bakımından da yenilik doğuran haklar ve alelade haklar
olmak üzere iki kısma ayrılır:1) Yenilik doğuran haklar (inşai haklar)Sahibine tek taraflı irade beyanı ile yeni bir hukuki durum ortaya çıkarmak veya var olan hukuki durumu değiştirmek ya da sona erdirmek yetkisi veren haklara yenilik doğuran hak denir. Yenilik doğuran hakların
kullanılması kural olarak şarta bağlı tutulamaz. Bu haklar için prensip olarak zamanaşımı söz konusu olmaz. Yenilik doğuran haklar usulüne uygun biçimde kullanılmakla sona ererler. Böyle bir hak kullanılıp, sonuç doğurduktan sonra bundan geri dönülemez.
Yenilik doğuran haklar üçe ayrılır;a- Kurucu Yenilik Doğuran Haklar: Yeni bir hukuki durum meydana getiren haklardır. Ör. İştira (alım), şüf’a (ön alım) ve vefa (geri alım) hakları.::İştira Hakkı (alım) hak sahibine tek taraflı irade beyanı ile bir gayrimenkulu satın alabilme yetkisi
verir.Şüfa Hakkı(önalım öncelikli alım) ise bir gayrimenkulun üçüncü bir şahsa satılması halinde hak sahibine o gayrimenkulu öncelikle satın alabilme yetkisi verir.Bir anlamda Şüfa hakkı şarta bağlı iştira sayılabilir.Bu şart gayrimenkulun üçüncü şahsa satılmasıdır.Şüfa hakkı Kanuni Şüfa ve akdi Şüfa olmak üzere ikiye ayrılır.Kanuni Şüfa müşterek mülkiyette bir hissedarın payını
satması halinde diğer hissedarlara o payı öncelikle satın alma yetkisinin kanunen tanınmasıdır.Akdi şüfada ise bir kimseye sözleşme ile önalım hakkı tanınmaktadır.
Vefa (Gerialım) Hakkı :Kendisine ait bir gayrimenkulu bir başkasına devreden kimsenin devrettiği bu gayrimenkulu daha sonra tek taraflı irade beyanı ile geri alabilme yetkisidir.Vefa hakkı da gayrimenkulun eski sahibinin kendi gayrimenkulunu geri alabilmesi için kendisine tanınan bir iştira hakkıdır.

b- Değiştirici Yenilik Doğuran Haklar: Mevcut bir hukuki durumu değiştiren haklardır. Ör. Ayıplı malın ayıpsızıyla değiştirilmesi, seçimlik borçlarda seçim hakkı.

Örnek:(A) bir yarışı kazanması halinde (B)’ye bir bilgisayar veya bir otomobil verme taahhüdünde bulunmuştur.(A) seçme hakkına sahiptir.Bu durumda (B) nin yarışı kazanması
üzerine (A)’nın seçme hakkını kullanması durumda bir değişiklik yaratır.Bundan böyle (A) ‘nın edimi sınırlanmıştır.

 


c- Bozucu Yenilik Doğuran Haklar: Mevcut bir hukuki durumu ortadan kaldıran haklardır. Ör. Fesih, istifa, azil.
Bazı yenilik doğuran haklar ise dava yoluyla kullanılır. Bunlara yenilik doğuran
dava denir. Ör. Boşanma hakkı, evlenmenin butlanını isteme hakkı.2) Alelade haklar: Kullanılmalarıyla yeni bir hukuki durum oluşturmayan haklardır.

Medeni Hukuk


Önerilen Kaynaklar
1. AKINTÜRK, Turgut: Türk Medeni Hukuku, C.II, Aile Hukuku, 12. Bası, İstanbul
2. AKİPEK, Jale G. AKINTÜRK, Turgut: Türk Medenî Hukuku, C.I, Başlangıç Hükümleri-Kişiler Hukuku, İstanbul
3. AKYOL, Şener, Medeni Hukuka Giriş, İstanbul
4. DURAL, Mustafa/ÖĞÜZ, Tufan/GÜMÜŞ, Alper: Türk Özel Hukuku, C. III, Aile Hukuku, 4. Bası, İstanbul
5. DURAL, Mustafa/ÖĞÜZ, Tufan: Türk Özel Hukuku, C. II, Kişiler Hukuku, İstanbul
6. DURAL, Mustafa/SARI, Suat: Türk Özel Hukuku, C. I, Temel Kavramlar ve Medeni Kanunun Başlangıç Hükümleri, İstanbul
Dersin Amacı
Medeni Hukuk dersi; Başlangıç Hükümleri, Kişiler Hukuku ve Aile hukuku ana başlıkları genel hukuk ilkeleri, hukukun temel kavramlarına gerçek ve tüzel kişilerde, kişiliğin kazanılması, kişiliğin sona ermesi, hak ve fiil ehliyetine sahip olma, kişiliğin korunması, ad ve adın korunması yolları, yerleşim yeri ve gerçek kişilerin hısımlık ilişkileri, toplumun temeli olan aileyi oluşturan kişilerin aralarındaki hukuki ilişkileri düzenleyen kuralların ayrıntılı olarak incelenmesini amaçlamaktadır.
Dersin Öğrenme Kazanımları
1  Medenî Hukuk kavramlarını açıklayabilme.2  Başlangıç Hükümlerini ve hukukun genel ilkelerini, diğer hukuk dallarındaki hukukî ihtilaf/sorunlar ile ilgilendirebilme.3  Medeni Hukuk dersinin kapsamına giren konularda hukuku uygulayabilme.4  Medeni Hukuk kurallarının uygulanacağı konularda hangi hukuk kuralı/larının uygulanacağı konusunda doğru karar verebilme.5  Medeni Hukuk alanındaki kanuni düzenlemeleri, medeni hukuk yanında diğer hukuk dallarında da olaya uygulayabilme.6  Medeni Hukuk alanındaki mevzuat nedeniyle uygulamada ortaya çıkan sorunları tespit edebilme.7  Medeni Hukuk kurallarının eksiklikleri sebebiyle uygulamada ortaya çıkan sorunlara doktrindeki görüşleri de dikkate alarak çözüm önerileri üretebilme.