Evlilik Birliğinin Korunması

 
EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI
I.
MK 195’E DAYALI GENEL KORUMA
MK 195: ‘’Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim,
eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.’’
1.       Şartları
a.       Eşlerin (birlikte veya tek başına) Talebi
b.   Evlilik Birliğinden Doğan Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi
      c.    Evlilik Birliğine İlişkin Önemli Bir Konuda Eşlerin Uyuşmazlığa Düşmesi: Yeni Türk Medeni Kanunu, eşlerin evlilik birliği için önem taşıyan bir konuda farklı fikirler sahip olması durumda da eşlerden birisi veya her ikisi hakime başvuru olanağı tanımıştır. Ancak Kanun uyuşmazlığın açıkça evlilik birliğine ilişkin ‘önemli bir konuda’ olmasını aramaktadır.
 
2. Tedbir Türleri
MK 195 kapsamında hakimin alabileceği tedbirler uzlaştırma, ihtar ve eşleri uzman yardımı için yönlendirme olarak belirlenmiştir.
II.                EŞLERİN EVLİLİK BİRLİĞİ GİDERLERİNE İLİŞKİN PARASAL KATKISININ BELİRLENMESİ
MK 196’ya göre, ‘’Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının
belirlenmesinde dikkate alınır. Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.’’
Kanun koyucu 196’ya dayalı talep için bir zamanaşımı süresi öngörmemiş olup, bu konuda BK 126’daki beş yıllık zamanaşımı süresi uygulama bulur. Ancak evlilik birliği devam ettiği sürece eşler arasında zamanaşımı  işlemez, durur.
III.             ORTAK YAŞAMA ARA VERİLMESİ
1.       Genel Olarak
MK 197, eşler arasındaki ortak yaşamın sona ermesi halini evlilik birliğini koruyucu bir tedbir olarak düzenlemektedir. MK 197’ye göre, ‘eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev
eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemler alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıda ki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.
2.       Ayrı Yaşamanın Sonuçları ve Alınacak Tedbirler
‘’Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemler alır.’’
IV.              BORÇLULARA YÖNELİK ÖNLEMLER
1.       Genel Olarak
MK 198’e göre, ‘’Eşlerden biri, birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmezse, hakim onun borçlularını, ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emredebilir.’’
Söz konusu tedbir, aleyhine tedbir uygulanan eşin kişiliğine, özelliklede üçüncü kişiler nezdindeki itibarına yönelik ağır bir saldırı oluşturduğunda bu tedbire kolayca hükmedilmemelidir.
2.       Şartları
Maddi şart: temel şartı, eşlerden birisinin evlilik birliğinin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmemesidir. Ancak ihlalin ciddi olması da şarttır.
3.       Tedbirin Sonuçları
Eş, hakimin borçlusuna yönelik borcunu diğer eşe ifa etmesine yönelik talimatından sonra bile, alacağının alacaklısı olarak kalır. Sadece var olan alacak üzerinde alacaklının tasarruf yetkisi ortadan kalkar.
Borçlulara yönelik diğer eşe ödeme yapma talimatı eşler için tedbir kararının kesinleşmesiyle hüküm ve sonuç doğurur. Talimatın kendisi için hüküm ve sonuç doğurabilmesi kararın kendisine bildirimi şarttır. Biliyor ve ödemişse bir daha öder.
V.                EVLİLİK BİRLİĞİNİ KORUCUYU ÖNLEM OLARAK EŞİN BELİRLİ BİR MALVARLIĞI DEĞERİ ÜZERİNDEKİ TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANMASI
1.       Genel Olarak
Evlilik birliğinden eşin mali yönden korunması evlilik birliği devam ederken çoğu zaman ‘yargısal tasarruf sınırlaması hükmü’ olan mk 199 ile sağlanır.
‘Tasarruf yetkisinin sınırlanması’ kenar başlığını taşıyan mk 199’a göre, ‘Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapabileceğine karar verir. Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hakim eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’se durumu tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.’
 
2.       MK 199’un Uygulama Şartları
Tasarruf yetkisi sınırlaması önlemine başvurabilmek için evliliğe özgü ve buna ek olarak evlilik birliğinin ekonomik varlığına ve güvenliğine yönelik eşten kaynaklanan ciddi ve yakın tehlikenin varlığı zorunludur. ‘Evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesidir. MK 199’da öngörülen evliliği koruyucu önlemin uygulanabilmesi için eşlerden birisinin talebi şarttır.
3.       Sınırlamanın Konusu
Hakim eşin tasarruf yetkisini sınırlayıcı önlemleri salt belirli bir eşyaya ilişkin olarak değil, belirli bir malvarlığı unsuruna ilişkin olarak alır; genel bir sınırlama caiz değildir.
4.       Sınırlamanın Hukuksal Sonuçları
Koruma talep eden eşin talebi üzerine hakimin yapacağı yargılama sonrası vereceği karar ile diğer eşin sahibi olduğu belirli bir malvarlığı değeri üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlanır. Buna göre, hakimin üzerindeki tasarruf yetkisini sınırladığı belirli malvarlığı değeri üzerinde hak sahibi eşin tasarrufu ancak diğer eşin izni ya da icazeti ile olabilir.
5.       Ek Koruma Önlemleri ve Şerh Olanağı
‘’Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.’’ MK 199/3, taşınmazlar bakımından alınacak ek önlemler bakımından hakime bir takdir hakkı tanımamış ve hakime verdiği karar ile doğan tasarruf yetkisi sınırlamasını, sınırlama konusu taşınmazın tapu kütüğündeki sayfasına kendiliğinden şerh ettirmek görevini yüklemiştir.
MK 199/3 uyarınca yapılan kilitleyici şart üzerine işlem tarafı olmayan üçüncü kişilerinde taşınmaz üzerinde iyi niyeti dayalı ayni hak iktisapları mümkün değildir.
VI.             EŞLERİN TEMSİL YETKİSİNİN TAMAMEN VEYA KISMEN KALDIRILMASI
1.       Genel Olarak
MK 199a göre, ”Eşlerden biri birliği temsil yetkisini aşar veya bu yetkiyi kullanmada yetersiz kalırsa hakim, diğer eşin istemi üzerine temsil yetkisini kaldırabilir veya sınırlayabilir. İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin
kaldırıldığını veya sınırlandığını, üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru yoluyla bildirebilir. Temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hakim kararıyla ilan edilmesine bağlıdır.
2.       Şartları
a.       Temsil Yetkisinin “Açık” Aşımı
Olağan Temsilde: Eşin yaptığı harcamalar, hal ve şartlara göre evin sürekli ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik işlemler dahilinde değilse yada açıkça bir ailenin sürekli ihtiyaçlarının karşılanması içiz çizilen finansal çerçevenin dışında kalıyorsa, olağan temsil yetkisinin aşılması söz konusudur. Söz konusu aşma aynı zamanda “açık” olmalıdır. Özellikle eşlerden birisinin diğer eşinden habersiz yüksek tutarlı banka kredisi alması,tek başına “açık” bir aşma oluşturur.
Olağanüstü Temsilde: Yetkilendirme süreklilik taşıyan belirli bir işlem grubuna veya tekrarlanabilir belirli bir işlem türüne ilişkinse ya da hakimin yetkilendirmesi sonrası yetkilendirmenin dayanağı olan zorunluluk hali ortadan kalkmış ve diğer eş olağan temsil yetkisi bakımından yeniden yetkili hale gelmişse eşin olağanüstü temsil yetkisinin sınırlandırılabilmesi mümkündür.
b.      Temsil Yetkisini Kullanmada Yetersizlik
Eş işlemde bulunurken, temsil yetkisinin sınırlarını bilebilecek veya bilse bile buna uyabilecek düşünsel veya karaktersel özelliklerden yoksun ise, yetersizlik vardır. Temsil yetkisinin eşin elinden alınması “tam veya kısmi” alınma şeklinde ortaya çıkar. Bu kapsamda hakim, eşin temsil yetkisini tamamen ortadan kaldırmak yerine belirli bir tür hukuksal işlem veya sözleşme kategorisi ile sınırlandırabilir.
c.       Eşin Temsil Yetkisinin Kaldırıldığının Üçüncü Kişilere Duyurulması
Eski MK 156 dan farklı olarak MK 190/1 temsil yetkisinin kaldırılmasının üçüncü kişilere duyurulmasında, kişisel duyuruyu esas almış, yargısal ilanı ikinci plana atmıştır. “İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin kaldırıldığını veya
sınırlandığını, üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru yoluyla bildirebilir. Temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hakimin kararıyla ilan edilmesine
bağlıdır.”
 
      d. Eşin Temsil Yetkisinin Tamamen veya Kısmen Kaldırılmasının Sonuçları
Eşin hakim kararıyla temsil yetkisinin sınırlandırılması veya ortadan kaldırılması halinde temsil yetkisi sınırlandırılan eş karara rağmen evlilik birliğini temsilen bir işlem yaptığı takdirde, gerekli duyuru ve ilan da yapılmışsa, sadece kendisi bu işlemden dolayı sorumlu olacaktır.

Medeni Hukuk


Önerilen Kaynaklar
1. AKINTÜRK, Turgut: Türk Medeni Hukuku, C.II, Aile Hukuku, 12. Bası, İstanbul
2. AKİPEK, Jale G. AKINTÜRK, Turgut: Türk Medenî Hukuku, C.I, Başlangıç Hükümleri-Kişiler Hukuku, İstanbul
3. AKYOL, Şener, Medeni Hukuka Giriş, İstanbul
4. DURAL, Mustafa/ÖĞÜZ, Tufan/GÜMÜŞ, Alper: Türk Özel Hukuku, C. III, Aile Hukuku, 4. Bası, İstanbul
5. DURAL, Mustafa/ÖĞÜZ, Tufan: Türk Özel Hukuku, C. II, Kişiler Hukuku, İstanbul
6. DURAL, Mustafa/SARI, Suat: Türk Özel Hukuku, C. I, Temel Kavramlar ve Medeni Kanunun Başlangıç Hükümleri, İstanbul
Dersin Amacı
Medeni Hukuk dersi; Başlangıç Hükümleri, Kişiler Hukuku ve Aile hukuku ana başlıkları genel hukuk ilkeleri, hukukun temel kavramlarına gerçek ve tüzel kişilerde, kişiliğin kazanılması, kişiliğin sona ermesi, hak ve fiil ehliyetine sahip olma, kişiliğin korunması, ad ve adın korunması yolları, yerleşim yeri ve gerçek kişilerin hısımlık ilişkileri, toplumun temeli olan aileyi oluşturan kişilerin aralarındaki hukuki ilişkileri düzenleyen kuralların ayrıntılı olarak incelenmesini amaçlamaktadır.
Dersin Öğrenme Kazanımları
1  Medenî Hukuk kavramlarını açıklayabilme.2  Başlangıç Hükümlerini ve hukukun genel ilkelerini, diğer hukuk dallarındaki hukukî ihtilaf/sorunlar ile ilgilendirebilme.3  Medeni Hukuk dersinin kapsamına giren konularda hukuku uygulayabilme.4  Medeni Hukuk kurallarının uygulanacağı konularda hangi hukuk kuralı/larının uygulanacağı konusunda doğru karar verebilme.5  Medeni Hukuk alanındaki kanuni düzenlemeleri, medeni hukuk yanında diğer hukuk dallarında da olaya uygulayabilme.6  Medeni Hukuk alanındaki mevzuat nedeniyle uygulamada ortaya çıkan sorunları tespit edebilme.7  Medeni Hukuk kurallarının eksiklikleri sebebiyle uygulamada ortaya çıkan sorunlara doktrindeki görüşleri de dikkate alarak çözüm önerileri üretebilme.