Ceza Muhakemesi Hukuku Pratik Soru ve Cevapları 2
Ceza Muhakemesi Hukuku Pratik Çalışması 2
Olay 2
Savcı Şeyhmus akşam yorgun bir şekilde işten dönmüş “Zorunda mıyım?” dergisini okumaktadır. Bu esnada avukat Yağmur’un yazdığı köşe yazısında yakın arkadaşı Aliye hakkında hakaret içeren söylemleri okur. Bunun üzerine sinirlenerek yakın arkadaşı Aliye’yi korumak maksadıyla ve konuşmanın hakaret içermesi sebebiyle avukat Yağmur hakkında kamu davası açar. Bu esnada Aliye tatsızlığın uzamamasını istediğinden Şeyhmus’a teşekkür ederek uzlaşmak istediğini bildirir. Uzlaşma sırasında dergideki köşe yazısının dört yıl öncesine ait olduğu anlaşılır.
- Savcı Şeymus avukat Yağmur hakkında kamu davası açabilir mi?
Savcı Şeymus’un kamu davası açtığı suç: TCK m.125/1 hükmü gereğince hakaret suçudur. Hakaret suçu takibi şikayete bağlı bir suçtur. Başka bir anlatımla, hakaret suçundan dolayı bir soruşturmanın başlaması ve soruşturma evresinin sonunda kamu davasının açılması mağdurun şikayetine bağlıdır. Dolayısıyla savcı Şeyhmus dergide gördüğü ve Aliye hakkındaki hakaretamiz ifadeleri, Aliye’nin şikayeti olmaksızın, re’sen bir soruşturmaya konu edemez. Bu bağlamda Şeyhmus’un kamu davası açması hukuka aykırıdır. Şikayet dava şartıdır, şikayet olmazsa kamu davası açılamaz.
- Açabilir olduğu düşünüldüğünde Yağmur’un avukat olması nasıl değerlendirilir?
Avukat hakkındaki soruşturmanın adli ve idari olarak ikili ayrımını yaparak incelemeliyiz. Adli soruşturmada avukatlık TBB ve Baro görevinden doğan veya görevi sırasında işlendiği iddia edilen suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması Avukatlık Kanunu 58-59 ve 60. Maddelerinde öngörülen özel bir usule tabi tutulmuştur. Bunun istisnası da 61. Maddede yer almaktadır. Avukatlık Kanunu madde 61: Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturma, bizzat cumhuriyet savcısı tarafından genel hükümlere tabidir.
Avukatlık Kanunu md.58: Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da verilemez
Madde 59 – 58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza
İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir.
Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. (Ek cümle : 2/5/2001 – 4667/38 md.) Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir.
Madde 60 – 59 uncu maddede yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı veya sanık tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir.
Bu itiraz, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye en yakın ağır ceza mahkemesinde incelenir.
Peki idari soruşturmada işleyiş nasıl? Avukatlık Kanunun ilk 10-15 maddesinde meslekte uyulması gereken kurallar, meslek etiği kuralları vardır. Bunlar ihlal edildiğinde Baroya şikayet edilir. (genelde görevini ihmal gerekçesiyle müvekkiller şikayet eder) Bağlı bulunulan baronun Baro Yönetim Kurulu şikayeti alıyor, yönetim kurulunda dosya değerlendiriliyor ve genellikle kararlar oy çoğunluğuyla veriliyor.
- Köşe yazısının dört yıl öncesine ait olması yargılamayı nasıl etkiler?
“Soruşturması ve kovuşturulması şikayete bağlı bir fiilden zarar gören kişinin, 6 aylık şikayet süresi içinde, yazılı olarak” yetkili makamlardan, bu fiil hakkında kovuşturma yapılmasını isteme hakkı vardır.
Genel hükümlere göre şikayet süresi: fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır. Ancak olayımızda basın araçlarıyla işlenmiş bir suç söz konusu olduğundan özel koruma/hükümlere bakmak gerekir.
Basın Kanunu 26. Madde: “Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu konuda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden iki ay, diğer basılmış eserler yönünden dört ay içinde açılması gerekir.”
Olayımızda günlük süreli yayın olmayan dergide hakaret suçu vardır. Dört ay içinde şikayet edilmesi gerekirdi. Ancak şikayet süresi kaçırılmıştır. Dava şartı eksikliği nedeniyle düşme kararı verilmelidir.
Eğer başta suçun şikayete bağlı olduğu fark edilmeyerek ezkaza, kovuşturma aşamasına geldiğimizde eğer suçun şikayete tabii olduğunu anlarsanız karşı taraf açık bir şekilde “ben vazgeçiyorum” demedikçe lüzumlu rıza olur. (CMK 158/6)
Diyelim ki uzlaşılmak isteniyor. Uzlaşma talep ediliyor. Soruşturma/kovuşturmaya etkisi nedir?
Eğer Aliye kendisi uzlaşmak istediğini söylerse artık dava şartlarından biri eksik olduğu için düşme kararı verilir.
Merhaba güzel bir paylaşım olmuş teşekürler 🙂